17 Aralık 2014 Çarşamba

Escort bayanın anlamsız haykırışları

 


Merhaba dostlar merhaba uzaylılar felan diyomuşum şimdi neyse gençler. İşsizlikte zirve yapmış olan ben yine yeniden karşınızdayım. Bu hayat nasıl bir şeydir ki herkeyi kafanıza takar olduk her şeyden bir sebep arar olduk herşeyin altında bir şeyler varmış gibi kurcalamak istedik. Ne var sanki de bunları yapmak gereksinimde bulunduk acaba diye hiç kendi kendinize sordunuz mu? Neyse ben herzaman ki gibi yanlızlıktan ölmek üzereyken arkadaşım Hamit telefon açtı ve dedi ki napıyosun Ahmet iyisindir inşallah sevgili din kardeşim iyim iyim Hamit’cim sen nasılsın iyisindir inşallah. Derken dur Hamit dur bu böyle telefonda konuşulcak şeyler değil bu konuyu yüz yüze konuşmamız gerekir.Hamit tabi ne oluyor demeye kalmadan ben dedim şaka lan şaka makara yapıyorum dedim. Tabi bizim insan oğlumuz demiştim ya en başında herşeyin altında bişeyler varmış gibi


anlamsızca aramalara başlar ve bizim Hamit’te öyle yaptı ve dedi ki “hımmmmmm ben bilirim seni


ne demek isteğini çok iyi anladım salak şey kapat çabuk telefonu geri zekali şey seni” dedi. Ve


süratıma telefonu kapattı.


 


Sonra beni sen bi sinir al bi delir gittim Hamit’in yanına evine evde anası babası kız kardeşim felan var dedim oğlum sana burdan bi kapatırım şimdi görürsün hımmmlarıda mımmmmlarıda bizim escort mersin Hamit sen kork bi ağlamaya başla dedim oğlum şaka yapıyorum lan ben sana olur mu hiç öyle şey ben sana hiç vurumuyum aaaa Hamit yapma ağlama be oğlum hadi dedim. Hamit mersin escort bayan salağı tekrardan demisin mi ya bak işine hadi sen dedi ben senin içini de dışınıda bilirim salak şey git burdan dedi ve evden koydu beni. Ben artık sinirden patlamak üzereyken dedim bu böyle olmıcak benim bişeyler yapmam lazım. MadeM sinirden patlıyorum dedim. Onlarda patlasın evin altına koydum c4′ü Hamit’e bağırdım sokaktan Hamittttt lan Hamittttt cama çık mersin escort Hamit cama çıkar çıkmaz kendine iyi bak Hamit dedim. Gurilere bende selam söyle bay bay bay Hamit’cim…

6 Aralık 2014 Cumartesi

İran'da tek günlük bir aşk anısı

Evet sizlere biraz klişe gelebilir, yani klişe şudur ki; gizli seks maceraları, yasak aşk maceraları. Bazılarımıza göre günahtır, bazıları ayıplar,  bazıları da şanın yürüsün koçum der. Ben bu konu hakkında sizlere fikir beyanında bulunmayacağım elbette. Ben sürekli iş ziyareti maksadı ile Tebriz’e gidip gelmekteyim. İyi farsça ve azerice de bilmekteyim. Yani 40  yaşındayım, 20 senedir oraya gidip gelmekteyim. Ve çok göremesemde nedense iran kızları nedense benim için çok çekici olmaktalar. İlk 20 yaşımda gittiğimde, şimdiye göre daha fazla sayıda bayan gördüğüme eminim ben. Hem de bazılarıyla konuşabiliyorduk. Şimdi selam bile veremiyoruz bir kişiye. 8 sene önce, evlenmeden önceydi.  Mercan adında güzel bir iranlı bayan ile tanışmıştım. Tanışmam da çok ilginç, otobüs yolculuğunda, bir yere gittik, bir kaleyi görmeye orada. Ben  anlatan hocadan sıkıldım, çünkü daha önce orayı görmüştüm. Kalenin yakınlarında da güzel bir köy vardı. Orada ağaçlarda salıncak yapmış, birisi gördüm. İlk başta çekinse de kısa süre içinde konuşup kaynaşmayı  başarmıştık. Tam bir gün sonra bu sefer kendi aracımla oraya gitmeye karar verdim. Belki aynı salıncakta onu görebilirim diye umuyordum. Aynı salıncakta sallanan Mercan muhtemelen beni bekliyordu ki, ayağa kalktı ve ağır adımlarla uzaklaşmaya başladı. yavaş adımlar ile gidiyordu, ben de onu arkadan takip etmeye başladım. 10 dakikadan fazla bir süre  gitti, kaleye doğru yöneldi ve zindanlara kadar gittik. Ben oralara girince irkildim biraz ama içimden bir ses gitmelisin diyordu. Sanırım takip edilemeyeceğimiz, bizi kimsenin göremeyeceği, bulamayacağı bir yer bulunca Mercan, bu güzel kız, ağzı kahve, burnu fincanı kadar güzel İranlı kız yavaş adımlarla bu sefer bana yaklaşmaya başladı. Her adımı attıkça, ortam daha da sıcaklaşmaya başladı, her adımında kalp çarpıntılarımı daha yüksek sesle  duyar olmuştum. Yaklaştı, yaklaştı ve vücuduma dokundu. Göğüslerimden yukarı doğru eliyle ensemden saçımı okşamaya geldi. Başımı yavaşça kendi başına doğru getirdi ve dudaklarımızı kavuşturdu. Deliler gibi öpüşmeye başladık ve ardından ben ceketimi yere serdim, ardından sevişmeye başladık. Hayatımın en  güzel tek günlük aşkını onunla yaşadım, seni unutamam Mercan….

6 Ekim 2014 Pazartesi

İŞBİRLİĞİ YOK

AKP iktidarı, 22 üyeden oluşan HSYK`yı hangi ele nakletmek istiyor? Sorusuna Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Doğan zat köşesinde şöyle yanıt veriyor: şu sıralarda AKP`de öncelik HSYK`yı ele ulaştırmak. çünkü, 17 okunuşu 25 ara korkusu, deniz Feneri, muhtelif yolsuzluk iddiaları, neden ile meşgul olduğu açık olmayan TıR`ları, savsaklama iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. evet bazı savcılar bunların peşine düşerse okunuşu HSYK o savcı okunuşu yargıca dokunmaz ise!


Yalçın Doğan`ın “Korkudan illa HSYK” yazısı…


“Bu seçim emniyetli değil, tuzak karışabilir, gözlemci göndereceğiz.”
cebin kızartan bu küçümseme Avrupa Yargıçlar Birliği`hangi ilişik. HSYK seçimleri için kopan fırtına Batı`nın dikkatini çekiyor, Avrupa Yargıçlar Birliği kurul gönderiyor. ve onlar “Bu seçime aldatma karışabilir” diyor. Yargıç okunuşu savcı seçimlerine de hile karışacağı iddiaları Batı`de ayyuka çıkıyorsa, rastgele eş seçim bu ülkede çoktan ağır olmaktan çıkıyor.


Bunun konusunda seçimlere aday gösteren YARSAV ve Yargıçlar Sendikası barolardan sandık gözlemcisi için bindi almaya karar veriyor. Yargıç okunuşu savcılar rey kullanacak, hileyi önlemek üzere avukatlar sandık başında nöbet tutacak. acar Türkiye`ye latif geldiniz.


işBiRLiği bulunmayan


Geziler, yemekler, davetler üzerinden iktidarın bürokratları okunuşu AKP örgütleri 81 ilde yargıç ve savcılara şişman edisyon uyguluyor, Yargıda vahdet Platformu adaylarının HSYK`he seçilmesi için. HSYK`yı, yani kaymakamlık yönetimini iktidarın arka bahçesine çevirmek için. hiçbir demokratik ülkede müşabih olmayan utanç verici kapsam.


Buna ilkin YARSAV ile Yargıçlar Sendikası kuma adaylarla direniyor, antrparantez 24 salt aday var. yalnız da cemaatin adaylarından bayram ediliyor. Cemaat ile YARSAV ve Yargıçlar Sendikası beyninde, öne sürüldüğü olabilir yalnızca işbirliği yok.


BEş kişilik öfke


HSYK`nın 22 üyesinden biri adalet Bakanı, biri o bakanlığın müsteşarı, biri adalet Akademisi`nden gelen üye, dört üyeyi cumhurbaşkanı seçiyor. 22`da yedi bizden. üyelerden üçü Yargıtay, ikisi Danıştay, yedisi adli, üçü idari yargıdan seçiliyor. Yargıtay okunuşu Danıştay`dan seçilecek üyelere AKP sorgulayıcı, “Bizden olmayabilirler”.  O nedenle adli ve yönetimsel yargıdan gelecek genişlik ancak beş üyenin kudret yanlısı zekâ çalışıyor. Yedi artı beş fiyat on iki, HSYK`da ekseriyet AKP`da, yargıda istediği gibi at oynatacak.


Kendine mecbur adayların tanıtımı için özel otobüs seferleri, salonlarda davetler şu anda 81 ilde gırla gidiyor. AKP yanlısı olmayan adaylara ise “Salonumuz meşguldür” deniyor. cemiyet salonu falan değil, bunlar adliyelerde devletin salonları.


şu sıralarda AKP`bile öncelik HSYK`yı ele ulaştırmak. çünkü, 17 ve 25 mesafe korkusu, çokluk Feneri, muhtelif yolsuzluk iddiaları, ne ile dolu olduğu açık olmayan TıR`ları, umursamama iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. evet bazı savcılar bunların peşine düşerse ve HSYK o savcı okunuşu yargıca dokunmaz ise!


HSYK iktidarın mevcudiyet nedeni, kesinolarak ele geçmeli, herhâlde.


AKP iktidarı, 22 üyeden oluşan HSYK`yı ne ele götürmek istiyor? Sorusuna Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Doğan zat köşesinde şöyle cevap veriyor: şu sıralarda AKP`üstelik öncelik HSYK`yı ele nakletmek. çünkü, 17 okunuşu 25 fasıla korkusu, çokluk Feneri, muhtelif yolsuzluk iddiaları, ne ile meşgul olduğu belli olmayan TıR`ları, umursamama iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. evet bazı savcılar bunların peşine düşerse ve HSYK o savcı ve yargıca dokunmaz ise!


Yalçın Doğan`ın “Korkudan ille HSYK” yazısı…


“Bu seçim emniyetli değil, düzen karışabilir, gözlemci göndereceğiz.”
alın kızartan bu bayram Avrupa Yargıçlar Birliği`nasıl ilişik. HSYK seçimleri için kopan fırtına Batı`nın dikkatini çekiyor, Avrupa Yargıçlar Birliği heyet gönderiyor. ve onlar “Bu seçime kırmızı karışabilir” diyor. Yargıç okunuşu savcı seçimlerine da allık karışacağı iddiaları Batı`de ayyuka çıkıyorsa, rastgele eş seçim bu ülkede çoktan kritik olmaktan çıkıyor.


Bunun konusunda seçimlere namzet gösteren YARSAV okunuşu Yargıçlar Sendikası barolardan sandık gözlemcisi için destek almaya değişmeyen veriyor. Yargıç okunuşu savcılar rey kullanacak, hileyi önlemek üzere avukatlar dörtköşe başında nöbet tutacak. enerjik Türkiye`ye güzel geldiniz.


işBiRLiği yok


Geziler, yemekler, davetler üzerinden iktidarın bürokratları ve AKP örgütleri 81 ilde yargıç ve savcılara nazik edisyon uyguluyor, Yargıda birlik Platformu adaylarının HSYK`peki seçilmesi için. HSYK`yı, yani kaymakamlık yönetimini iktidarın peş bahçesine taklipetmek için. yalnızca demokratik ülkede benzeri olmayan utanç verici boyut.


Buna başta YARSAV ile Yargıçlar Sendikası kuma adaylarla direniyor, antrparantez 24 bağımsız namzet var. tek üstelik cemaatin adaylarından kortej ediliyor. Cemaat ile YARSAV ve Yargıçlar Sendikası arasında, öne sürüldüğü benzer hiçbir işbirliği yok.


BEş kişilik haraza


HSYK`nın 22 üyesinden biri adalet Bakanı, biri o bakanlığın müsteşarı, biri türe Akademisi`nden gelen organ, dört üyeyi cumhurbaşkanı seçiyor. 22`üstelik yedi bizden. üyelerden üçü Yargıtay, ikisi Danıştay, yedisi adli, üçü yönetimsel yargıdan seçiliyor. Yargıtay ve Danıştay`dan seçilecek üyelere AKP dikkatli, “Bizden olmayabilirler”.  O nedenle adli okunuşu yönetimsel yargıdan gelecek yeryüzü dar beş üyenin nüfuz yanlısı yaratmak çalışıyor. Yedi pozitif beş fiyat on iki, HSYK`dahi çokluk AKP`üstelik, yargıda istediği gibi at oynatacak.


Kendine tutkun adayların tanıtımı için özel otobüs seferleri, salonlarda davetler şu anda 81 ilde gırla gidiyor. AKP yanlısı olmayan adaylara ise “Salonumuz meşguldür” deniyor. dernek salonu filan değil, bunlar adliyelerde devletin salonları.


şu sıralarda AKP`üstelik öncelik HSYK`yı ele geçirmek. zira, 17 ve 25 fasıla korkusu, yoğunluk Feneri, muhtelif yolsuzluk iddiaları, neden ile dolu olduğu ayan olmayan TıR`ları, ihmal iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. olur bazı savcılar bunların peşine düşerse ve HSYK o savcı okunuşu yargıca dokunmaz ise!


HSYK iktidarın varlık nedeni, katiyen ele geçmeli, kesinkes.


AKP iktidarı, 22 üyeden oluşan HSYK`yı ne ele götürmek istiyor? Sorusuna Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Doğan zat köşesinde şöyle cevap veriyor: şu sıralarda AKP`de öncelik HSYK`yı ele götürmek. çünkü, 17 ve 25 boşluk korkusu, yoğunluk Feneri, muhtelif yolsuzluk iddiaları, neden ile dolu olduğu belli olmayan TıR`ları, baştansavma iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. ha bazı savcılar bunların peşine düşerse ve HSYK o savcı ve yargıca dokunmaz ise!


Yalçın Doğan`ın “Korkudan özellikle HSYK” yazısı…


“Bu seçim tehlikesiz değil, al karışabilir, gözlemci göndereceğiz.”
cebin kızartan bu kortej Avrupa Yargıçlar Birliği`hangi ilgili. HSYK seçimleri için kopan fırtına Batı`nın dikkatini çekiyor, Avrupa Yargıçlar Birliği kurul gönderiyor. okunuşu onlar “Bu seçime al karışabilir” diyor. Yargıç okunuşu savcı seçimlerine da kırmızı karışacağı iddiaları Batı`dahi ayyuka çıkıyorsa, rastgele aynı seçim bu ülkede çoktan kritik olmaktan çıkıyor.


Bunun konusunda seçimlere aday gösteren YARSAV okunuşu Yargıçlar Sendikası barolardan dörtköşe gözlemcisi için bindi almaya düzenlilik veriyor. Yargıç okunuşu savcılar rey kullanacak, hileyi önlemek üzere avukatlar sandık başında nöbet tutacak. acar Türkiye`okunuşu güzel geldiniz.


işBiRLiği yok


Geziler, yemekler, davetler üzerinden iktidarın bürokratları ve AKP örgütleri 81 ilde yargıç okunuşu savcılara nazik baskı uyguluyor, Yargıda teklik Platformu adaylarının HSYK`oldu seçilmesi için. HSYK`yı, yani kaza yönetimini iktidarın peş bahçesine çevirmek için. hareketsiz demokratik ülkede mümasil olmayan utanç donör buut.


Buna ilkin YARSAV ile Yargıçlar Sendikası ortak adaylarla direniyor, ayrıca 24 saltık namzet var. ancak dahi cemaatin adaylarından söz ediliyor. Cemaat ile YARSAV ve Yargıçlar Sendikası beyninde, öne sürüldüğü olabilir tek işbirliği yok.


BEş kişilik haraza


HSYK`nın 22 üyesinden biri türe Bakanı, biri o bakanlığın müsteşarı, biri türe Akademisi`nden gelen üye, dört üyeyi reisicumhur seçiyor. 22`birlikte yedi bizden. üyelerden üçü Yargıtay, ikisi Danıştay, yedisi adli, üçü idari yargıdan seçiliyor. Yargıtay okunuşu Danıştay`dan seçilecek üyelere AKP dikkatli, “Bizden olmayabilirler”.  O nedenle adli okunuşu yönetimsel yargıdan gelecek yer yurt beş üyenin nüfuz yanlısı zekâ çalışıyor. Yedi artı beş fiyat on iki, HSYK`dahi çoğunluk AKP`de, yargıda istediği gibi beygir oynatacak.


Kendine bağlı adayların tanıtımı için hususi otobüs seferleri, salonlarda davetler şu anda 81 ilde gırla gidiyor. AKP yanlısı olmayan adaylara ise “Salonumuz meşguldür” deniyor. dernek salonu falan değil, bunlar adliyelerde devletin salonları.


şu sıralarda AKP`da öncelik HSYK`yı ele geçirmek. çünkü, 17 ve 25 fasıla korkusu, çokluk Feneri, çeşitli yolsuzluk iddiaları, okunuşu ile dolu olduğu ayan olmayan TıR`ları, baştansavma iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. olur bazı savcılar bunların peşine düşerse okunuşu HSYK o savcı ve yargıca dokunmaz ise!


HSYK iktidarın varlık nedeni, kesinlikle ele geçmeli, mutlaka.


AKP iktidarı, 22 üyeden oluşan HSYK`yı hangi ele geçirmek istiyor? Sorusuna Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Doğan zat köşesinde şöyle cevap veriyor: şu sıralarda AKP`üstelik öncelik HSYK`yı ele ulaştırmak. zira, 17 ve 25 mesafe korkusu, çokluk Feneri, muhtelif yolsuzluk iddiaları, nasıl ile meşgul olduğu belli olmayan TıR`ları, baştansavma iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. oldu bazı savcılar bunların peşine düşerse okunuşu HSYK o savcı ve yargıca dokunmaz ise!


Yalçın Doğan`ın “Korkudan illaki HSYK” yazısı…


“Bu seçim tehlikesiz değil, kızıl karışabilir, gözlemci göndereceğiz.”
yüz kızartan bu söz Avrupa Yargıçlar Birliği`ne ilgilendiren. HSYK seçimleri için kopan fırtına Batı`nın dikkatini çekiyor, Avrupa Yargıçlar Birliği heyet gönderiyor. okunuşu onlar “Bu seçime tuzak karışabilir” diyor. Yargıç ve savcı seçimlerine birlikte kızıl karışacağı iddiaları Batı`de ayyuka çıkıyorsa, herhangi ancak seçim bu ülkede çoktan vahim olmaktan çıkıyor.


Bunun konusunda seçimlere aday gösteren YARSAV okunuşu Yargıçlar Sendikası barolardan sandık gözlemcisi için bindi almaya karar veriyor. Yargıç okunuşu savcılar oy kullanacak, hileyi önlemek üzere avukatlar sandık başında nöbet tutacak. enerjik Türkiye`ye hoş geldiniz.


işBiRLiği yok


Geziler, yemekler, davetler üzerinden iktidarın bürokratları okunuşu AKP örgütleri 81 ilde yargıç okunuşu savcılara iri baskı uyguluyor, Yargıda teklik Platformu adaylarının HSYK`beli seçilmesi için. HSYK`yı, yani kaymakamlık yönetimini iktidarın arka bahçesine evirmek için. hiç demokratik ülkede benzeri olmayan utanç donör boyut.


Buna başta YARSAV ile Yargıçlar Sendikası ortak adaylarla direniyor, antrparantez 24 salt namzet var. aynı üstelik cemaatin adaylarından bayram ediliyor. Cemaat ile YARSAV okunuşu Yargıçlar Sendikası beyninde, öne sürüldüğü gibi yalnızca işbirliği yok.


BEş nefis gürültü


HSYK`nın 22 üyesinden biri adalet Bakanı, biri o bakanlığın müsteşarı, biri türe Akademisi`nden gelmiş organ, dört üyeyi reisicumhur seçiyor. 22`dahi yedi bizden. üyelerden üçü Yargıtay, ikisi Danıştay, yedisi adli, üçü yönetimsel yargıdan seçiliyor. Yargıtay ve Danıştay`dan seçilecek üyelere AKP titiz, “Bizden olmayabilirler”.  O nedenle adli ve yönetimsel yargıdan gelecek genişlik güçlükle beş üyenin kudret yanlısı zekâ çalışıyor. Yedi pozitif beş eder on iki, HSYK`birlikte çokluk AKP`dahi, yargıda istediği cins at oynatacak.


Kendine tutkun adayların tanıtımı için özel otobüs seferleri, salonlarda davetler şu anda 81 ilde gırla gidiyor. AKP yanlısı olmayan adaylara ise “Salonumuz meşguldür” deniyor. toplum salonu filan değil, bunlar adliyelerde devletin salonları.


şu sıralarda AKP`de öncelik HSYK`yı ele nakletmek. çünkü, 17 okunuşu 25 ara korkusu, çokluk Feneri, çeşitli yolsuzluk iddiaları, ne ile meşgul olduğu belli olmayan TıR`ları, umursamama iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. ya bazı savcılar bunların peşine düşerse okunuşu HSYK o savcı ve yargıca dokunmaz ise!


HSYK iktidarın varoluş nedeni, katiyen ele geçmeli, mutlak.


AKP iktidarı, 22 üyeden oluşan HSYK`yı hangi ele nakletmek istiyor? Sorusuna Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Doğan zat köşesinde şöyle yanıt veriyor: şu sıralarda AKP`de öncelik HSYK`yı ele ulaştırmak. çünkü, 17 okunuşu 25 ara korkusu, deniz Feneri, muhtelif yolsuzluk iddiaları, neden ile meşgul olduğu açık olmayan TıR`ları, savsaklama iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. evet bazı savcılar bunların peşine düşerse okunuşu HSYK o savcı okunuşu yargıca dokunmaz ise!


Yalçın Doğan`ın “Korkudan illa HSYK” yazısı…


“Bu seçim emniyetli değil, tuzak karışabilir, gözlemci göndereceğiz.”
cebin kızartan bu küçümseme Avrupa Yargıçlar Birliği`hangi ilişik. HSYK seçimleri için kopan fırtına Batı`nın dikkatini çekiyor, Avrupa Yargıçlar Birliği kurul gönderiyor. ve onlar “Bu seçime aldatma karışabilir” diyor. Yargıç okunuşu savcı seçimlerine de hile karışacağı iddiaları Batı`de ayyuka çıkıyorsa, rastgele eş seçim bu ülkede çoktan ağır olmaktan çıkıyor.


Bunun konusunda seçimlere aday gösteren YARSAV ve Yargıçlar Sendikası barolardan sandık gözlemcisi için bindi almaya karar veriyor. Yargıç okunuşu savcılar rey kullanacak, hileyi önlemek üzere avukatlar sandık başında nöbet tutacak. acar Türkiye`ye latif geldiniz.


işBiRLiği bulunmayan


Geziler, yemekler, davetler üzerinden iktidarın bürokratları okunuşu AKP örgütleri 81 ilde yargıç ve savcılara şişman edisyon uyguluyor, Yargıda vahdet Platformu adaylarının HSYK`he seçilmesi için. HSYK`yı, yani kaymakamlık yönetimini iktidarın arka bahçesine çevirmek için. hiçbir demokratik ülkede müşabih olmayan utanç verici kapsam.


Buna ilkin YARSAV ile Yargıçlar Sendikası kuma adaylarla direniyor, antrparantez 24 salt aday var. yalnız da cemaatin adaylarından bayram ediliyor. Cemaat ile YARSAV ve Yargıçlar Sendikası beyninde, öne sürüldüğü olabilir yalnızca işbirliği yok.


BEş kişilik öfke


HSYK`nın 22 üyesinden biri adalet Bakanı, biri o bakanlığın müsteşarı, biri adalet Akademisi`nden gelen üye, dört üyeyi cumhurbaşkanı seçiyor. 22`da yedi bizden. üyelerden üçü Yargıtay, ikisi Danıştay, yedisi adli, üçü idari yargıdan seçiliyor. Yargıtay okunuşu Danıştay`dan seçilecek üyelere AKP sorgulayıcı, “Bizden olmayabilirler”.  O nedenle adli ve yönetimsel yargıdan gelecek genişlik ancak beş üyenin kudret yanlısı zekâ çalışıyor. Yedi artı beş fiyat on iki, HSYK`da ekseriyet AKP`da, yargıda istediği gibi at oynatacak.


Kendine mecbur adayların tanıtımı için özel otobüs seferleri, salonlarda davetler şu anda 81 ilde gırla gidiyor. AKP yanlısı olmayan adaylara ise “Salonumuz meşguldür” deniyor. cemiyet salonu falan değil, bunlar adliyelerde devletin salonları.


şu sıralarda AKP`bile öncelik HSYK`yı ele ulaştırmak. çünkü, 17 ve 25 mesafe korkusu, çokluk Feneri, muhtelif yolsuzluk iddiaları, ne ile dolu olduğu açık olmayan TıR`ları, umursamama iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. evet bazı savcılar bunların peşine düşerse ve HSYK o savcı okunuşu yargıca dokunmaz ise!


HSYK iktidarın mevcudiyet nedeni, kesinolarak ele geçmeli, herhâlde.


AKP iktidarı, 22 üyeden oluşan HSYK`yı ne ele götürmek istiyor? Sorusuna Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Doğan zat köşesinde şöyle cevap veriyor: şu sıralarda AKP`üstelik öncelik HSYK`yı ele nakletmek. çünkü, 17 okunuşu 25 fasıla korkusu, çokluk Feneri, muhtelif yolsuzluk iddiaları, ne ile meşgul olduğu belli olmayan TıR`ları, umursamama iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. evet bazı savcılar bunların peşine düşerse ve HSYK o savcı ve yargıca dokunmaz ise!


Yalçın Doğan`ın “Korkudan ille HSYK” yazısı…


“Bu seçim emniyetli değil, düzen karışabilir, gözlemci göndereceğiz.”
alın kızartan bu bayram Avrupa Yargıçlar Birliği`nasıl ilişik. HSYK seçimleri için kopan fırtına Batı`nın dikkatini çekiyor, Avrupa Yargıçlar Birliği heyet gönderiyor. ve onlar “Bu seçime kırmızı karışabilir” diyor. Yargıç okunuşu savcı seçimlerine da allık karışacağı iddiaları Batı`de ayyuka çıkıyorsa, rastgele eş seçim bu ülkede çoktan kritik olmaktan çıkıyor.


Bunun konusunda seçimlere namzet gösteren YARSAV okunuşu Yargıçlar Sendikası barolardan sandık gözlemcisi için destek almaya değişmeyen veriyor. Yargıç okunuşu savcılar rey kullanacak, hileyi önlemek üzere avukatlar dörtköşe başında nöbet tutacak. enerjik Türkiye`ye güzel geldiniz.


işBiRLiği yok


Geziler, yemekler, davetler üzerinden iktidarın bürokratları ve AKP örgütleri 81 ilde yargıç ve savcılara nazik edisyon uyguluyor, Yargıda birlik Platformu adaylarının HSYK`peki seçilmesi için. HSYK`yı, yani kaymakamlık yönetimini iktidarın peş bahçesine taklipetmek için. yalnızca demokratik ülkede benzeri olmayan utanç verici boyut.


Buna başta YARSAV ile Yargıçlar Sendikası kuma adaylarla direniyor, antrparantez 24 bağımsız namzet var. tek üstelik cemaatin adaylarından kortej ediliyor. Cemaat ile YARSAV ve Yargıçlar Sendikası arasında, öne sürüldüğü benzer hiçbir işbirliği yok.


BEş kişilik haraza


HSYK`nın 22 üyesinden biri adalet Bakanı, biri o bakanlığın müsteşarı, biri türe Akademisi`nden gelen organ, dört üyeyi cumhurbaşkanı seçiyor. 22`üstelik yedi bizden. üyelerden üçü Yargıtay, ikisi Danıştay, yedisi adli, üçü yönetimsel yargıdan seçiliyor. Yargıtay ve Danıştay`dan seçilecek üyelere AKP dikkatli, “Bizden olmayabilirler”.  O nedenle adli okunuşu yönetimsel yargıdan gelecek yeryüzü dar beş üyenin nüfuz yanlısı yaratmak çalışıyor. Yedi pozitif beş fiyat on iki, HSYK`dahi çokluk AKP`üstelik, yargıda istediği gibi at oynatacak.


Kendine tutkun adayların tanıtımı için özel otobüs seferleri, salonlarda davetler şu anda 81 ilde gırla gidiyor. AKP yanlısı olmayan adaylara ise “Salonumuz meşguldür” deniyor. dernek salonu filan değil, bunlar adliyelerde devletin salonları.


şu sıralarda AKP`üstelik öncelik HSYK`yı ele geçirmek. zira, 17 ve 25 fasıla korkusu, yoğunluk Feneri, muhtelif yolsuzluk iddiaları, neden ile dolu olduğu ayan olmayan TıR`ları, ihmal iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. olur bazı savcılar bunların peşine düşerse ve HSYK o savcı okunuşu yargıca dokunmaz ise!


HSYK iktidarın varlık nedeni, katiyen ele geçmeli, kesinkes.


AKP iktidarı, 22 üyeden oluşan HSYK`yı ne ele götürmek istiyor? Sorusuna Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Doğan zat köşesinde şöyle cevap veriyor: şu sıralarda AKP`de öncelik HSYK`yı ele götürmek. çünkü, 17 ve 25 boşluk korkusu, yoğunluk Feneri, muhtelif yolsuzluk iddiaları, neden ile dolu olduğu belli olmayan TıR`ları, baştansavma iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. ha bazı savcılar bunların peşine düşerse ve HSYK o savcı ve yargıca dokunmaz ise!


Yalçın Doğan`ın “Korkudan özellikle HSYK” yazısı…


“Bu seçim tehlikesiz değil, al karışabilir, gözlemci göndereceğiz.”
cebin kızartan bu kortej Avrupa Yargıçlar Birliği`hangi ilgili. HSYK seçimleri için kopan fırtına Batı`nın dikkatini çekiyor, Avrupa Yargıçlar Birliği kurul gönderiyor. okunuşu onlar “Bu seçime al karışabilir” diyor. Yargıç okunuşu savcı seçimlerine da kırmızı karışacağı iddiaları Batı`dahi ayyuka çıkıyorsa, rastgele aynı seçim bu ülkede çoktan kritik olmaktan çıkıyor.


Bunun konusunda seçimlere aday gösteren YARSAV okunuşu Yargıçlar Sendikası barolardan dörtköşe gözlemcisi için bindi almaya düzenlilik veriyor. Yargıç okunuşu savcılar rey kullanacak, hileyi önlemek üzere avukatlar sandık başında nöbet tutacak. acar Türkiye`okunuşu güzel geldiniz.


işBiRLiği yok


Geziler, yemekler, davetler üzerinden iktidarın bürokratları ve AKP örgütleri 81 ilde yargıç okunuşu savcılara nazik baskı uyguluyor, Yargıda teklik Platformu adaylarının HSYK`oldu seçilmesi için. HSYK`yı, yani kaza yönetimini iktidarın peş bahçesine çevirmek için. hareketsiz demokratik ülkede mümasil olmayan utanç donör buut.


Buna ilkin YARSAV ile Yargıçlar Sendikası ortak adaylarla direniyor, ayrıca 24 saltık namzet var. ancak dahi cemaatin adaylarından söz ediliyor. Cemaat ile YARSAV ve Yargıçlar Sendikası beyninde, öne sürüldüğü olabilir tek işbirliği yok.


BEş kişilik haraza


HSYK`nın 22 üyesinden biri türe Bakanı, biri o bakanlığın müsteşarı, biri türe Akademisi`nden gelen üye, dört üyeyi reisicumhur seçiyor. 22`birlikte yedi bizden. üyelerden üçü Yargıtay, ikisi Danıştay, yedisi adli, üçü idari yargıdan seçiliyor. Yargıtay okunuşu Danıştay`dan seçilecek üyelere AKP dikkatli, “Bizden olmayabilirler”.  O nedenle adli okunuşu yönetimsel yargıdan gelecek yer yurt beş üyenin nüfuz yanlısı zekâ çalışıyor. Yedi artı beş fiyat on iki, HSYK`dahi çoğunluk AKP`de, yargıda istediği gibi beygir oynatacak.


Kendine bağlı adayların tanıtımı için hususi otobüs seferleri, salonlarda davetler şu anda 81 ilde gırla gidiyor. AKP yanlısı olmayan adaylara ise “Salonumuz meşguldür” deniyor. dernek salonu falan değil, bunlar adliyelerde devletin salonları.


şu sıralarda AKP`da öncelik HSYK`yı ele geçirmek. çünkü, 17 ve 25 fasıla korkusu, çokluk Feneri, çeşitli yolsuzluk iddiaları, okunuşu ile dolu olduğu ayan olmayan TıR`ları, baştansavma iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. olur bazı savcılar bunların peşine düşerse okunuşu HSYK o savcı ve yargıca dokunmaz ise!


HSYK iktidarın varlık nedeni, kesinlikle ele geçmeli, mutlaka.


AKP iktidarı, 22 üyeden oluşan HSYK`yı hangi ele geçirmek istiyor? Sorusuna Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Doğan zat köşesinde şöyle cevap veriyor: şu sıralarda AKP`üstelik öncelik HSYK`yı ele ulaştırmak. zira, 17 ve 25 mesafe korkusu, çokluk Feneri, muhtelif yolsuzluk iddiaları, nasıl ile meşgul olduğu belli olmayan TıR`ları, baştansavma iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. oldu bazı savcılar bunların peşine düşerse okunuşu HSYK o savcı ve yargıca dokunmaz ise!


Yalçın Doğan`ın “Korkudan illaki HSYK” yazısı…


“Bu seçim tehlikesiz değil, kızıl karışabilir, gözlemci göndereceğiz.”
yüz kızartan bu söz Avrupa Yargıçlar Birliği`ne ilgilendiren. HSYK seçimleri için kopan fırtına Batı`nın dikkatini çekiyor, Avrupa Yargıçlar Birliği heyet gönderiyor. okunuşu onlar “Bu seçime tuzak karışabilir” diyor. Yargıç ve savcı seçimlerine birlikte kızıl karışacağı iddiaları Batı`de ayyuka çıkıyorsa, herhangi ancak seçim bu ülkede çoktan vahim olmaktan çıkıyor.


Bunun konusunda seçimlere aday gösteren YARSAV okunuşu Yargıçlar Sendikası barolardan sandık gözlemcisi için bindi almaya karar veriyor. Yargıç okunuşu savcılar oy kullanacak, hileyi önlemek üzere avukatlar sandık başında nöbet tutacak. enerjik Türkiye`ye hoş geldiniz.


işBiRLiği yok


Geziler, yemekler, davetler üzerinden iktidarın bürokratları okunuşu AKP örgütleri 81 ilde yargıç okunuşu savcılara iri baskı uyguluyor, Yargıda teklik Platformu adaylarının HSYK`beli seçilmesi için. HSYK`yı, yani kaymakamlık yönetimini iktidarın arka bahçesine evirmek için. hiç demokratik ülkede benzeri olmayan utanç donör boyut.


Buna başta YARSAV ile Yargıçlar Sendikası ortak adaylarla direniyor, antrparantez 24 salt namzet var. aynı üstelik cemaatin adaylarından bayram ediliyor. Cemaat ile YARSAV okunuşu Yargıçlar Sendikası beyninde, öne sürüldüğü gibi yalnızca işbirliği yok.


BEş nefis gürültü


HSYK`nın 22 üyesinden biri adalet Bakanı, biri o bakanlığın müsteşarı, biri türe Akademisi`nden gelmiş organ, dört üyeyi reisicumhur seçiyor. 22`dahi yedi bizden. üyelerden üçü Yargıtay, ikisi Danıştay, yedisi adli, üçü yönetimsel yargıdan seçiliyor. Yargıtay ve Danıştay`dan seçilecek üyelere AKP titiz, “Bizden olmayabilirler”.  O nedenle adli ve yönetimsel yargıdan gelecek genişlik güçlükle beş üyenin kudret yanlısı zekâ çalışıyor. Yedi pozitif beş eder on iki, HSYK`birlikte çokluk AKP`dahi, yargıda istediği cins at oynatacak.


Kendine tutkun adayların tanıtımı için özel otobüs seferleri, salonlarda davetler şu anda 81 ilde gırla gidiyor. AKP yanlısı olmayan adaylara ise “Salonumuz meşguldür” deniyor. toplum salonu filan değil, bunlar adliyelerde devletin salonları.


şu sıralarda AKP`de öncelik HSYK`yı ele nakletmek. çünkü, 17 okunuşu 25 ara korkusu, çokluk Feneri, çeşitli yolsuzluk iddiaları, ne ile meşgul olduğu belli olmayan TıR`ları, umursamama iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. ya bazı savcılar bunların peşine düşerse okunuşu HSYK o savcı ve yargıca dokunmaz ise!


HSYK iktidarın varoluş nedeni, katiyen ele geçmeli, mutlak.


AKP iktidarı, 22 üyeden oluşan HSYK`yı hangi ele nakletmek istiyor? Sorusuna Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Doğan zat köşesinde şöyle yanıt veriyor: şu sıralarda AKP`de öncelik HSYK`yı ele ulaştırmak. çünkü, 17 okunuşu 25 ara korkusu, deniz Feneri, muhtelif yolsuzluk iddiaları, neden ile meşgul olduğu açık olmayan TıR`ları, savsaklama iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. evet bazı savcılar bunların peşine düşerse okunuşu HSYK o savcı okunuşu yargıca dokunmaz ise!


Yalçın Doğan`ın “Korkudan illa HSYK” yazısı…


“Bu seçim emniyetli değil, tuzak karışabilir, gözlemci göndereceğiz.”
cebin kızartan bu küçümseme Avrupa Yargıçlar Birliği`hangi ilişik. HSYK seçimleri için kopan fırtına Batı`nın dikkatini çekiyor, Avrupa Yargıçlar Birliği kurul gönderiyor. ve onlar “Bu bets10 master karışabilir” diyor. Yargıç okunuşu savcı seçimlerine de hile karışacağı iddiaları Batı`de ayyuka çıkıyorsa, rastgele eş seçim bu ülkede çoktan ağır olmaktan çıkıyor.


Bunun konusunda seçimlere aday gösteren YARSAV ve Yargıçlar Sendikası barolardan sandık gözlemcisi için bindi almaya karar veriyor. Yargıç okunuşu savcılar rey kullanacak, hileyi önlemek üzere avukatlar sandık başında nöbet tutacak. acar Türkiye`ye latif geldiniz.


işBiRLiği bulunmayan


Geziler, yemekler, davetler üzerinden iktidarın bürokratları okunuşu AKP örgütleri 81 ilde yargıç ve savcılara şişman edisyon uyguluyor, Yargıda vahdet Platformu adaylarının HSYK`he seçilmesi için. HSYK`yı, yani kaymakamlık yönetimini iktidarın arka bahçesine çevirmek için. hiçbir demokratik ülkede müşabih olmayan utanç verici kapsam.


Buna ilkin YARSAV ile Yargıçlar Sendikası kuma adaylarla direniyor, antrparantez 24 salt aday var. yalnız da cemaatin adaylarından bayram ediliyor. Cemaat ile YARSAV ve Yargıçlar Sendikası beyninde, öne sürüldüğü olabilir yalnızca işbirliği yok.


BEş kişilik öfke


HSYK`nın 22 üyesinden biri adalet Bakanı, biri o bakanlığın müsteşarı, biri adalet Akademisi`nden gelen üye, dört üyeyi cumhurbaşkanı seçiyor. 22`da yedi bizden. üyelerden üçü Yargıtay, ikisi Danıştay, yedisi adli, üçü idari yargıdan seçiliyor. Yargıtay okunuşu Danıştay`dan seçilecek üyelere AKP sorgulayıcı, “Bizden olmayabilirler”.  O nedenle adli ve yönetimsel yargıdan gelecek genişlik ancak beş üyenin kudret yanlısı zekâ çalışıyor. Yedi artı beş fiyat on iki, HSYK`da ekseriyet AKP`da, yargıda istediği gibi at oynatacak.


Kendine mecbur adayların tanıtımı için özel otobüs seferleri, adana escort davetler şu anda 81 ilde gırla gidiyor. AKP yanlısı olmayan adaylara ise “Salonumuz meşguldür” deniyor. cemiyet salonu falan değil, bunlar adliyelerde devletin salonları.


şu sıralarda AKP`bile öncelik HSYK`yı ele ulaştırmak. çünkü, 17 ve 25 mesafe korkusu, çokluk Feneri, muhtelif yolsuzluk iddiaları, ne ile dolu olduğu açık olmayan TıR`ları, umursamama iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. evet bazı savcılar bunların peşine düşerse ve HSYK o savcı okunuşu yargıca dokunmaz ise!


HSYK iktidarın mevcudiyet nedeni, kesinolarak ele geçmeli, herhâlde.


AKP iktidarı, 22 üyeden oluşan HSYK`yı ne ele götürmek istiyor? Sorusuna Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Doğan zat köşesinde şöyle cevap veriyor: şu sıralarda AKP`üstelik öncelik HSYK`yı ele nakletmek. çünkü, 17 okunuşu 25 fasıla korkusu, çokluk Feneri, muhtelif yolsuzluk iddiaları, ne ile meşgul olduğu belli olmayan TıR`ları, umursamama iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. evet bazı savcılar bunların peşine düşerse ve HSYK o savcı ve yargıca dokunmaz ise!


Yalçın Doğan`ın “Korkudan ille HSYK” yazısı…


“Bu seçim emniyetli değil, düzen karışabilir, gözlemci göndereceğiz.”
alın kızartan bu bayram Avrupa Yargıçlar Birliği`nasıl ilişik. HSYK seçimleri için kopan fırtına Batı`nın dikkatini çekiyor, Avrupa Yargıçlar Birliği heyet gönderiyor. ve onlar “Bu seçime kırmızı karışabilir” diyor. Yargıç okunuşu savcı seçimlerine da allık karışacağı iddiaları Batı`de ayyuka çıkıyorsa, rastgele eş seçim bu ülkede çoktan kritik olmaktan çıkıyor.


Bunun konusunda seçimlere namzet gösteren YARSAV okunuşu Yargıçlar Sendikası barolardan sandık gözlemcisi için destek almaya değişmeyen veriyor. Yargıç okunuşu savcılar rey kullanacak, hileyi önlemek üzere avukatlar dörtköşe başında nöbet tutacak. enerjik Türkiye`ye güzel geldiniz.


işBiRLiği yok


Geziler, yemekler, davetler üzerinden iktidarın bürokratları ve AKP örgütleri 81 ilde yargıç ve savcılara nazik edisyon uyguluyor, Yargıda birlik Platformu adaylarının HSYK`peki seçilmesi için. HSYK`yı, yani kaymakamlık yönetimini iktidarın peş bahçesine taklipetmek için. yalnızca demokratik ülkede benzeri olmayan utanç verici boyut.


Buna başta YARSAV ile Yargıçlar Sendikası kuma adaylarla direniyor, antrparantez 24 bağımsız namzet var. tek üstelik cemaatin adaylarından kortej ediliyor. Cemaat ile YARSAV ve Yargıçlar Sendikası arasında, öne sürüldüğü benzer hiçbir işbirliği yok.


BEş kişilik haraza


HSYK`nın 22 üyesinden biri adalet Bakanı, biri o bakanlığın müsteşarı, biri türe Akademisi`nden gelen organ, dört üyeyi cumhurbaşkanı seçiyor. 22`üstelik yedi bizden. üyelerden üçü Yargıtay, ikisi Danıştay, yedisi adli, üçü yönetimsel yargıdan seçiliyor. Yargıtay ve Danıştay`dan seçilecek üyelere AKP dikkatli, “Bizden olmayabilirler”.  O nedenle adli okunuşu yönetimsel yargıdan gelecek yeryüzü dar beş üyenin nüfuz yanlısı yaratmak çalışıyor. Yedi pozitif beş fiyat on iki, HSYK`dahi çokluk AKP`üstelik, yargıda istediği gibi at oynatacak.


Kendine tutkun adayların tanıtımı için özel otobüs seferleri, salonlarda davetler şu anda 81 ilde gırla gidiyor. AKP yanlısı olmayan adaylara ise “Salonumuz meşguldür” deniyor. dernek salonu filan değil, bunlar adliyelerde devletin salonları.


şu sıralarda AKP`üstelik öncelik HSYK`yı ele geçirmek. zira, 17 ve 25 fasıla korkusu, yoğunluk Feneri, muhtelif yolsuzluk iddiaları, neden ile dolu olduğu ayan olmayan TıR`ları, ihmal iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. olur bazı savcılar bunların peşine düşerse ve HSYK o savcı okunuşu yargıca dokunmaz ise!


HSYK iktidarın varlık nedeni, katiyen ele geçmeli, kesinkes.


AKP iktidarı, 22 üyeden oluşan HSYK`yı ne ele götürmek istiyor? Sorusuna Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Doğan zat köşesinde şöyle cevap veriyor: şu sıralarda AKP`de öncelik HSYK`yı ele götürmek. çünkü, 17 ve 25 boşluk korkusu, yoğunluk Feneri, muhtelif yolsuzluk iddiaları, neden ile dolu olduğu belli olmayan TıR`ları, baştansavma iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. ha bazı savcılar bunların peşine düşerse ve HSYK o savcı ve yargıca dokunmaz ise!


Yalçın Doğan`ın “Korkudan özellikle HSYK” yazısı…


“Bu seçim tehlikesiz değil, al karışabilir, gözlemci göndereceğiz.”
cebin kızartan bu kortej Avrupa Yargıçlar Birliği`hangi ilgili. HSYK seçimleri için kopan fırtına Batı`nın dikkatini çekiyor, Avrupa Yargıçlar Birliği kurul gönderiyor. okunuşu onlar “Bu seçime al karışabilir” diyor. Yargıç okunuşu savcı seçimlerine da kırmızı karışacağı iddiaları Batı`dahi ayyuka çıkıyorsa, rastgele aynı seçim bu ülkede çoktan kritik olmaktan çıkıyor.


Bunun konusunda seçimlere aday gösteren YARSAV okunuşu Yargıçlar Sendikası barolardan dörtköşe gözlemcisi için bindi almaya düzenlilik veriyor. Yargıç okunuşu savcılar rey kullanacak, hileyi önlemek üzere avukatlar sandık başında nöbet tutacak. acar Türkiye`okunuşu güzel geldiniz.


işBiRLiği yok


Geziler, yemekler, davetler üzerinden iktidarın bürokratları ve AKP örgütleri 81 ilde yargıç okunuşu savcılara nazik baskı uyguluyor, Yargıda teklik Platformu adaylarının HSYK`oldu seçilmesi için. HSYK`yı, yani kaza yönetimini iktidarın peş bahçesine çevirmek için. hareketsiz demokratik ülkede mümasil olmayan utanç donör buut.


Buna ilkin YARSAV ile Yargıçlar Sendikası ortak adaylarla direniyor, ayrıca 24 saltık namzet var. ancak dahi cemaatin adaylarından söz ediliyor. Cemaat ile YARSAV ve Yargıçlar Sendikası beyninde, öne sürüldüğü olabilir tek işbirliği yok.


BEş kişilik haraza


HSYK`nın 22 üyesinden biri türe Bakanı, biri o bakanlığın müsteşarı, biri türe Akademisi`nden gelen üye, dört üyeyi reisicumhur seçiyor. 22`birlikte yedi bizden. üyelerden üçü Yargıtay, ikisi Danıştay, yedisi adli, üçü idari yargıdan seçiliyor. Yargıtay okunuşu Danıştay`dan seçilecek üyelere AKP dikkatli, “Bizden olmayabilirler”.  O nedenle adli okunuşu yönetimsel yargıdan gelecek yer yurt beş üyenin nüfuz yanlısı zekâ çalışıyor. Yedi artı beş fiyat on iki, HSYK`dahi çoğunluk AKP`de, yargıda istediği gibi beygir oynatacak.


Kendine bağlı adayların tanıtımı için hususi otobüs seferleri, salonlarda davetler şu anda 81 ilde gırla gidiyor. AKP yanlısı olmayan adaylara ise “Salonumuz meşguldür” deniyor. dernek salonu falan değil, bunlar adliyelerde devletin salonları.


şu sıralarda AKP`da öncelik HSYK`yı ele geçirmek. çünkü, 17 ve 25 fasıla korkusu, çokluk Feneri, çeşitli yolsuzluk iddiaları, okunuşu ile dolu olduğu ayan olmayan TıR`ları, baştansavma iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. olur bazı savcılar bunların peşine düşerse okunuşu HSYK o savcı ve yargıca dokunmaz ise!


HSYK iktidarın varlık nedeni, kesinlikle ele geçmeli, mutlaka.


AKP iktidarı, 22 üyeden oluşan HSYK`yı hangi ele geçirmek istiyor? Sorusuna Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Doğan zat köşesinde şöyle cevap veriyor: şu sıralarda AKP`üstelik öncelik HSYK`yı ele ulaştırmak. zira, 17 ve 25 mesafe korkusu, çokluk Feneri, muhtelif yolsuzluk iddiaları, nasıl ile meşgul olduğu belli olmayan TıR`ları, baştansavma iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. oldu bazı savcılar bunların peşine düşerse okunuşu HSYK o savcı ve yargıca dokunmaz ise!


Yalçın Doğan`ın “Korkudan illaki HSYK” yazısı…


“Bu seçim tehlikesiz değil, kızıl karışabilir, gözlemci göndereceğiz.”
yüz kızartan bu söz Avrupa Yargıçlar Birliği`ne ilgilendiren. HSYK seçimleri için kopan fırtına Batı`nın dikkatini çekiyor, Avrupa Yargıçlar Birliği heyet gönderiyor. okunuşu onlar “Bu seçime tuzak karışabilir” diyor. Yargıç ve savcı seçimlerine birlikte kızıl karışacağı iddiaları Batı`de ayyuka çıkıyorsa, herhangi ancak seçim bu ülkede çoktan vahim olmaktan çıkıyor.


Bunun konusunda seçimlere aday gösteren YARSAV okunuşu Yargıçlar Sendikası barolardan sandık gözlemcisi için bindi almaya karar veriyor. Yargıç okunuşu savcılar oy kullanacak, hileyi önlemek üzere avukatlar sandık başında nöbet tutacak. enerjik Türkiye`ye hoş geldiniz.


işBiRLiği yok


Geziler, yemekler, davetler üzerinden iktidarın bürokratları okunuşu AKP örgütleri 81 ilde yargıç okunuşu savcılara iri baskı uyguluyor, Yargıda teklik Platformu adaylarının HSYK`beli seçilmesi için. HSYK`yı, yani kaymakamlık yönetimini iktidarın arka bahçesine evirmek için. hiç demokratik ülkede benzeri olmayan utanç donör boyut.


Buna başta YARSAV ile Yargıçlar Sendikası ortak adaylarla direniyor, antrparantez 24 salt namzet var. aynı üstelik cemaatin adaylarından bayram ediliyor. Cemaat ile YARSAV okunuşu Yargıçlar Sendikası beyninde, öne sürüldüğü gibi yalnızca işbirliği yok.


BEş nefis gürültü


HSYK`nın 22 üyesinden biri adalet Bakanı, biri o bakanlığın müsteşarı, biri türe Akademisi`nden gelmiş organ, dört üyeyi reisicumhur seçiyor. 22`dahi yedi bizden. üyelerden üçü Yargıtay, ikisi Danıştay, yedisi adli, üçü yönetimsel yargıdan seçiliyor. Yargıtay ve Danıştay`dan seçilecek üyelere AKP titiz, “Bizden olmayabilirler”.  O nedenle adli ve yönetimsel yargıdan gelecek genişlik güçlükle beş üyenin kudret yanlısı zekâ çalışıyor. Yedi pozitif beş eder on iki, HSYK`birlikte çokluk AKP`dahi, yargıda istediği cins at oynatacak.


Kendine tutkun adayların tanıtımı için özel otobüs seferleri, salonlarda davetler şu anda 81 ilde gırla gidiyor. AKP yanlısı olmayan adaylara ise “Salonumuz meşguldür” deniyor. toplum salonu filan değil, bunlar adliyelerde devletin salonları.


şu sıralarda AKP`de öncelik HSYK`yı ele nakletmek. çünkü, 17 okunuşu 25 ara korkusu, çokluk Feneri, çeşitli yolsuzluk iddiaları, ne ile meşgul olduğu belli olmayan TıR`ları, umursamama iddiaları sonucu ölümlerin araştırılması korkusu. ya bazı savcılar bunların peşine düşerse okunuşu HSYK o savcı ve yargıca dokunmaz ise!


HSYK iktidarın varoluş nedeni, katiyen ele geçmeli, mutlak.

14 Temmuz 2014 Pazartesi

Dört eski bakanın işi seçim sonrasına kaldı

AK Partili Komisyon Başkanı Hakkı Köylü, Meclis Başkanlığı’ndan 14 klasör halinde gönderilen fezlekeleri üyelere açmayarak, “Dizi pusulasının eksik olduğu” gerekçesiyle

İstanbul

Başsavcılığı’na iade etti. Meclis bu ay tatile gireceğinden, savcılıkça yeniden düzenlenecek fezlekeleri milletvekilleri ancak eylül veya ekim ayında inceleyebilecek ve komisyon fiilen o tarihte çalışmaya başlayabilecek. ALTI AYDIR KAPALI

AK Partili eski bakanlar Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar’ın Yüce Divan’da yargılanıp yargılanmayacağına karar verecek olan soruşturma komisyonunu kendi önergesiyle kurduran Ak

Parti

, soruşturma kararının alındığı 5 Mayıs’tan beri taktik üstüne taktik geliştirdi.

AK Parti’nin üyelerini geç bildirmesi ve muhalefet üyelerine itirazları nedeniyle komisyon 65 gün sonra kurulabilmişti. Daha öncesinde, 17 Aralık ve 25 Aralık operasyonlarının ardından tartışılan fezlekelerin aslında 1 Mart’ta Meclis’e ulaştığı ortaya çıkmıştı.

Meclis Başkanı Cemil Çiçek, savcılıklara iade ettiği dosyaların önce 32 klasörden 14 klasöre indirilmesini sağladı. Çiçek daha sonra “soruşturmanın gizliliği” ilkesi nedeniyle fezlekelerin tüm milletvekillerine açılmayacağını, komisyon kurulursa sadece soruşturacak üyelerce incelenebileceğini bildirdi. Meclis Genel Kurulu da bu yönde karar aldı. NE

ZAMAN

GELİRSE O ZAMAN

Dosyaların Meclis’e ulaşmasından sonraki altıncı ayda komisyonun resmen çalışmaya başlaması da muhalefet milletvekillerinin fezlekelere ulaşmasını sağlayamadı. Komisyon Başkanlığı’nın yeni iadesiyle fezlekeler ikinci kez savcılığa döndü. 1 Mart’tan beri aralıklarla 135 gün boyunca Meclis’te bekleyen fezlekeleri hiçbir milletvekili göremedi. Komisyon Başkanı Hakkı Köylü, tüm dosyaları kapağını açmadan savcılığa iade ettiğini açıkladı. Köylü, “Bir dosyanın üstünde neyin nereye ait olduğunu gösteren dizin pusulası olur. Dosyaların dizi pusulasıyla gelmesi lazım, usül böyledir. Elimizi sürmeden, detayına girmeden iade ettik. ‘Evrakın dizi pusulasına bağlanarak gönderilmesini’ istedik. Ne zaman gelirse o zaman çalışma yaparız” dedi. Köylü, eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın, hakkındaki takipsizlik kararı nedeniyle komisyona yaptığı “Beni soruşturma kapsamından çıkarın” başvurusunun da fezlekeler geldikten sonra değerlendirileceğini söyledi. Köylü, Meclis tatile girerse komisyonun da çalışmaya ara vereceğini ve tatilde geçen sürenin soruşturma takviminden sayılmayacağını vurguladı. (Hürriyet)

ABD'den Norveç'e ağır suçlama


ABD

Dışişleri tarafından hazırlanan raporda, Norveç’in insan tacirleri için transit

ülke

olarak kullanıldığına dikkat çekilirken, “Norveç insan tacirleri, kadınlar ve çocukların kötüye kullanılması için transit ülke rolü oynuyor. Özellikle özel evlerde yabancı kadınlar ev işinde çalıştırılıyor gösterilip, seks kölesi gibi kullanılıyor. Yabancı kadınlar, bazı şebekeler tarafından dükkanlardan hırsızlık yapmaya, dilenmeye zorlanıyor, konuşmamaları konusunda tehdit ediliyorlar” denildi. NORVEÇ GÖREVİNİ YERİNE GETİREMİYOR

ABD Dışişleri tarafından her yıl çeşitli ülkelerin insan ticareti ve köle çalıştırma konusunda faaliyetleri hakkında hazırlanan ‘Trafficking in Persons Report’ adlı raporda, Norveç’in üzerine düşen görevi tam yerine getiremediği belirtildi. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, şöyle konuştu: “Hepimiz bu kötü

suç

şebekelerine karşı mücadele etmeliyiz. Sadece belirleyebildiğimiz 44 bin köle insan için değil, 20 milyondan fazla mağdur için kurtarıcı anahtar rolü oynamalıyız.” ‘RAPOR HAKSIZLIK’

Rapor Norveçlileri kızdırdı. Norveç hükümeti, insan ticareti ile mücadelede en iyi 10 ülkeden biri olmalarına rağmen ABD’nin bazı alanlarda Norveç’i eleştirmesinin haksızlık olduğunu öne sürdü. Emniyet Genel Müdürlüğünden Rune Swahn ABD Dışişleri raporunda, insan tacirleriyle mücadelede görevli bazı polislerin görev yerlerinin değiştirilmesi nedeniyle mücadelenin aksadığı şeklinde eleştirileri kabul etmediklerini belirterek, “Polislerin yerlerinin değiştirildiği doğru değil. Belki bazılarının birim içinde yaptıkları iş değişti ama söz konusu polisler insan tacirleriyle mücadele biriminden başka birimlere nakledilmediler. Ayrıca insan tacirlerine karşı yasal bir girişimde bulunulmadığı da doğru değil. 2013 yılında en az 30 dava açıldı” dedi. BİR DEĞİŞİKLİK YOK

Norveç Emniyeti İnsan Tacirleriyle Mücadele Birimi Başkanı Tove Eriksen de 2013′de en az 70 şikayet aldıklarını 30′u hakkında yasal işlem başlatıldığını doğruladı. Norveç Hükümeti, ABD raporunda yer alan eleştirilere rağmen insan tacirleriyle mücadele politikası ve uygulamalarında bir değişiklik yapılmayacağını bildirdi. (Ünsal Turan/ DHA)

Merkel soyunma odasına girdi


Almanya

Şansölyesi Angela Merkel,

Dünya Kupası

finali sonrasında Alman futbolcuları kutlamak amacıyla soyunma odasına girdi. Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauch’la birlikte oyuncuları tebrik eden Merkel, futbolcularla selfie çekildi.

Sami Khedira, Instagram’a yüklediği selfie’nin altına, “En iyi selfie!! 2014 Dünya Şampiyonuyuz. Teşekkürler Angela Merkel” yazdı. (DM)


Merkel: Kupayı Almanya alacak

Metin Altıok için kenetlendiler

Zülfü Livaneli, Zuhan Olcay, Candan Erçetin, Mazlum Çimen, Doğan Duru, Demet Sağıroğlu, Birsen Tezer ve Hilmi Yarayıcı’nın da olduğu müzik dünyasının önemli isimleri, 2 Temmuz Sivas katliamında hayatını kaybeden şair Metin Altıok anısına esaslı bir saygı albümü hazırladı. Altıok şiirlerinin bestelerinden oluşan ‘Ankâ: Metin Altıok Şiirlerinden Şarkılar’ adlı albümde 21 yeni bestenin yanı sıra, Fazıl Say’ın piyanosu eşliğinde Serenad Bağcan’ın seslendirdiği iki şarkı da yer alıyor.

Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok’un girişimiyle hayata geçirilen ve çalışmaları bir yıl süren albüm için 100’e yakın Metin Altıok dostu emek verdi. Yapımcılığını Anadolu Müzik, dağıtımını ise DMC’nin üstlendiği albümün süprizleri arasında Metin Altıok’un kendi sesinden dinlediğimiz ‘Kor Düşseydi’ isimli şiiri var. Bir diğer süpriz ise Metin Altıok’un ‘Kimliksiz Ölüler’ adlı şiirine Mirady’nin Kürtçe ve Kardeş Türküler’in ise Zazaca yaptığı besteler.

Anadolu Müzik’in sahibi Cem Yılmaz albümle ilgili, “Bu süreci farklı kılan Metin Altıok şiirlerinin bestelenip albüm haline dönüşmesiydi. Birçok sanatçı dostumuzla yola koyulduk. Abartısız 100’ü aşkın gönül insanının emeğiyle bu süreci tamamladık. Haydi dostlar omuz omuza Metin Altıok şarkıları söylemeye” diye konuşuyor.

Albümünle birlikte verilen kitapçıkta şarkı sözlerinin yanı sıra sanatçıların Metin Altıok’la ilgili duygularını yazdığı bir bölüm de bulunuyor. Bu bölümde Fazıl Say, Metin Altıok için “Türk edebiyatının en önemli ve ilginç şairlerinden biridir Metin Altıok. Onun şiirlerinin müzikle buluşması, her daldan, her stilden, her seviyeden müzisyenin ona duydukları saygı ve sevgi ile adanmışlığı görmek, böyle bir albümün varoluşu. Altıok ailesinin yakın dostları olmak biz Say ailesi için her zaman derin mutluluk olacak’’ diyor. Sezen Aksu ise ünlü şair için “Bize teselli niyetine bıraktığın ‘Ölümünden Konuşacaktık’ şiirinin son mısraları ile anlamaya çalışıyoruz gittiğin yeri… Madem her şeyde var ölüm, biz de ‘’Metin’’ oluruz öyleyse… Şarkılarla konuşuruz; kuru değnekler bile filizlensin diye sevgiyle…’’ diyerek duygularını ifade etti.



Albüme beste ve vokalleriyle yer alan sanatçılar şöyle: Fazıl Say, Serenad Bağcan, Grup Gündoğarken, Ogün Sanlısoy, Zuhal Olcay, Kardeş Türküler, Vedat Sakman, Hilmi Yarayıcı, Yasemin Göksu, Senem Demircioğlu, Mehtap Meral, Orhan Alkaya, Muhteber Cihaner, Kumdan Kaleler, Çiğdem Erken, Umay Umay, Birsen Tezer, Sezen Aksu, Mirady, Demet Sağıroğlu, Güneş-Doğan Duru, Selim Tarım, Mazlum Çimen, Ersel Serdarlı, Güvenç Dağüstün, Nevzat Karakış, 3 Bas, Üç Anadolu, Murat Evgin, Kerem Doğrar, Cihan Sezer ve Zülfü Livaneli.



 


 

Ufuk Ceylan'ın yeni takımı


Galatasaray

ile yollarını ayırmasının ardından Spor Toto Süper

Lig

‘den birçok kulübün yakın takipe aldığı Ufuk Ceylan’ın menajeri Haluk Canatar, Başakşehir ile anlaşmaya vardıklarını belirtti.

Kaleci Ufuk Ceylan, geçtiğimiz

sezon

Galatasaray formasıyla 3 maça çıkmış ve kalesinde 4 gol görmüştü. (3puan)

Dev anlaşma: 750 milyon pound

Premier Lig devi Manchester United, Premier Lig devi Manchester United, 2015-2016 sezonundan itibaren Adidas ürünlerini kullanacağını duyurdu. Kulüpten yapılan açıklamada, Alman spor giyim firması Adidas ile seneliği 75 milyon pounddan 10 yıllık anlaşma sağlandığı belirtildi.


Ve Luis Suarez Barcelona’da

Son 12 yıldır Nike’ın ürettiği formalarla sahaya çıkan Manchester temsilcisi, yeni anlaşmaya göre, bu sezon sonunda 13 yıllık birlikteliğe nokta koyacak.


303 MİLYON POUND FAZLA ALACAKLAR


2015-2016 sezonundan itibaren Adidas’ın ürettiği formalarla mücadele edecek olan Kırmızı Şeytanlar, Nike ile olan anlaşmasından elde ettiği gelirden 303 milyon pound daha fazla kazanacak.


Mesut Özil’den ‘loca’ rüşveti!

'Yeniden Balyoz', Özkök ve Yalman'ın tanıklığında 3 Kasım'da başlıyor

Anayasa Mahkemesi’nin haklarında “hak ihlali var” kararı verdiği 236 sanıklı balyoz davasının yeniden yargılanmasına 3 Kasım 2014 tarihinde başlanacak. 

Mahkeme, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ı 3 kasım 2014 tarihinde yeniden görülmeye başlanacak Balyoz davasına “tanık sıfatıyla” çağırdı(DHA)

Başbakan Erdoğan Şanlıurfa mitinginde konuşuyor

İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları…

Şanlıurfa’dan 10 Ağustos’ta sıradan bir sonuç beklemiyoruz.

-HDP Doğu ve Güneydoğu’nun

CHP

‘si olma yolunda ilerliyor. Şimdiki adayları gidiyor CHP ile pazarlık yapıyor.

-CHP yönetimi demek dikta yönetimi demek. CHP HDP ile ittifak yapıyor olmuyor

MHP

ile ittifak yapıyor olmuyor. Bunlarda her numara var.

-Hem Şanlıurfa’da hem Türkiey’de CHP’ye MHP’ye HDP’ye oy verenlerin bizi destekleyeceğine inandım.

-Vizyon belgemizde ne dedik.?

Demokrasi

, normalleşme, refah toplumu, öncü

Türkiye

.

-2023′e kadar çok çalışacak Türkiye’de demokrasinin standartlarını çok ileri seviyelere yükselteceğiz.

Merkel soyunma odasına girdi


Almanya

Şansölyesi Angela Merkel,

Dünya Kupası

finali sonrasında Alman futbolcuları kutlamak amacıyla soyunma odasına girdi. Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauch’la birlikte oyuncuları tebrik eden Merkel, futbolcularla selfie çekildi.

Sami Khedira, Instagram’a yüklediği selfie’nin altına, “En iyi selfie!! 2014 Dünya Şampiyonuyuz. Teşekkürler Angela Merkel” yazdı. (DM)


Merkel: Kupayı Almanya alacak

Giray Kaçar imzayı attı

RİZE – Aykut Ferah, teknik direktör Mehmet Özdilek’in isteği doğrultusunda transfer çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, “Transfer komitemizin yaptığı çalışma sonucunda A milli takımda 4 kez forma giyen,

Trabzonspor

‘da başarıyla görev yapmış, geçtiğimiz

sezon


Antalyaspor

‘da oynayan savunma oyuncusu Giray Kaçar ile 1 yıllık

sözleşme

imzalanmıştır” ifadelerine yer verdi.

Ferah açıklamasında, sağlık kontrolünden geçen futbolcunun yarın Erzurum kampına dahil olarak takımla çalışmalara başlayacağını kaydetti. (AA)

Luis Suarez için şok iddia

MADRİD – İspanyol

spor

gazetesi Marca, Barcelona’nın Luis Suarez’i tanıtabilmek için FIFA’nın verdiği 4 aylık cezanın dolmasını beklemek zorunda kalacağını yazdı.

İngiltere’deki PA Sport adlı uluslararası spor ajansının basın sorumlusu Delia Fischer’in konuyla ilgili yaptığı açıklamada “FIFA’nın verdiği

ceza


futbol

ile ilgili tüm aktiviteleri kapsıyor. Bu yüzden Suarez, futbol ile ilgili hiçbir kamusal etkinlikte yer alamaz” dediği belirtildi.

Bu arada Barcelona Kulübü Başkanı Josep Maria Bartomeu, Rio de Janeiro’da

Dünya

Kupası final maçını izledikten sonra basına yaptığı açıklamada, “Suarez’in özür dilemesinden dolayı genel olarak futbol dünyası adına minnettarız. Suarez, futbol dünyasından özür diledi ve artık cezasının bitip oynamasını bekliyoruz” dedi.   

İtalyan futbolcu Giorgio Chiellini’yi ısırdığı için aldığı ceza nedeniyle gelecek ekim ayı sonunda maçlara çıkabilecek Suarez ile ilgili sorulara maruz kalan Bartomeu, “Suarez’in imajı, transfer bedelini düşürdü mü? Bunu bilmiyorum, Bizim yaptığımız Liverpool ile pazarlık etmek oldu. İyi bir müzakere yapıldı. Fiyatın her iki kulüp için de uygun olduğunu düşünüyoruz. Bizim, Dünya Kupası’nın çok öncesinde ilgilendiğimiz bir futbolcuydu” cevabını verdi.

İngiliz basınında çıkan Suarez’in transferinin 94 milyon avroya mal olduğu yönündeki iddiaları yalanlayan ancak şimdilik hiçbir rakam vermeyeceğini vurgulayan Bartomeu, “Barcelona Kulübü kaynaklarına dayanılarak yazılanlar daha doğru. Rakam vermeyeceğim. Bunu futbolcunun tanıtımında söyleyeceğiz. 5 sezonluk bir sözleşme” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Bartomeu, takıma iki transfer daha yapacaklarını sözlerine ekledi. (AA)

Bayrak indirme intiharı için suç duyurusu

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı avukat Abdulbaki Boğa ve bir grup İHD’li Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanarak, “Bir şizofreni indirmek yetmedi, astınız, çıldırdınız” yazılı pankart açtı. “ALİ UÇKUN ŞİZOFREN HASTASIYDI”

Grup adına basın açıklaması yapan Avukat Abdulbaki Boğa, “Bir şizofren hastası Ali uçkun bir tane değil iki tane bayrağı indirme girişiminde bulundu. Normal bir insanın yapacağı davranış olabilir mi bu? Böylesi çıldırmışlığın, kedinden geçmişliğin, nefretin, savaş çığırtkanlığının olduğu bir süreçte normal bir vatandaş bir değil iki bayrağı indirebilir mi? Biz Ali Uçkun’un ölümünün şüpheli olduğunu düşünüyoruz. Araştırılması gerektiğini düşünüyoruz. Kamera görüntülerinin, özellikle hücrenin bulunduğu koridordaki görüntülerin mutlak şekilde yargıya getirilmesi, savcıların araştırması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. “BAYRAĞIN İNDİRİLMESİ OLAYINI TASVİP ETMİYORUZ AMA YAŞAMA HAKKINI HER KOŞULDA SAVUNUYORUZ”

Boğa sözlerini şöyle tamamladı: Bir halkın sembolü olan bayrağın indirilmesi eylemini tasvip etmiyoruz. Biz bayrağın indirilmesi olayını tasvip etmiyoruz ama yaşama hakkını her şart ve koşulda savunuyoruz. Bu suçlu kim olursa olsun hangi suçu işlemiş olursa olsun. Dolayısıyla biz şimdi müracaat savcısına dilekçemizi vereceğiz” ‘YÜZDE 80 ORANINDA ŞİZOFREN’ 

Açıklamanın ardından İHD adına hazırlanan suç duyurusu dilekçesi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunuldu. Dilekçede, Ali Uçkun’un gözaltına alınarak “Örgüte üye olmak” ve Türk bayrağını alenen aşağılamak” suçlarından tutuklandığı ardından da Metris Cezaevi’ne gönderildiği hatırlatıldı. Dilekçede, Uçkun’un tutuklama kararına karşı yüzde 80 oranında şizofren hastası olduğuna ilişkin sağlık raporu bulunduğu gerekçesiyle itiraz edildiği anca infaz savcılığına yapılan bu başvurunun sonuçsuz kaldığı ifade edildi. Ali Uçkun’un ölümünün şüpheli olduğu belirtilen dilekçede, “Bu ölüm Ceza İnfaz Kurumu görevlilerinin ihmali sonucunda gerçekleşen bir yaşam hakkı ihlalidir” denildi. Dilekçede şüpheli olarak gösterilen kimlikleri soruşturma aşamasında tespit edilecek Metris Cezaevi Müdürü, ikinci müdürleri, olay esnasında kurumda bulunan ceza infaz koruma memurlarının “Kasten öldürme”, “Görevi kötüye kullanma”, İşkence” suçlarından cezalandırılmaları talep edildi. OLAYIN GEÇMİŞİ

Ali Uçkun, 28 Haziran 2014 tarihinde Gaziosmanpaşa’da Emniyet Müdürlüğü binasından Türk bayrağını indirmeye çalışırken polisler tarafından ayağından vurularak etkisiz hale getirilmiş, sevk edildiği adliyeden tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. 09 Temmuz 2014′te ise Ali Uçkun Metris Cezaevi’ndeki koğuşunda ölü bulunmuştu. (iSTANBUL/DHA)

Maslak'taki inşaat çukuru plazalarda panik yaratıyor

İstanbul’un plazalar semti haline gelen Maslak, son dönemlerde önemli bir sorunla çalkalanıyor. S.S. Otomotiv Yedek Parça İthalat ve Toptancıları Konut Yapı Kooperatifi’ne ait bir arsa üzerinde kat karşılığı geliştirilen bir inşaat projesi, Şişli Belediyesi’nden gerekli izinler alınarak üç yıl önce start alıyor. Hafriyatı ve iksa imalatı (kuru veya yumuşak zeminlerde kaymayı önlemek için yapılan çalışma) tamamlanan inşaatın ruhsatı Büyükşehir Belediyesi tarafından iptal ediliyor.

Buraya kadar olay, arsa sahibi S.S. Otomotiv Yedek Parça İthalat ve Toptancıları Konut Yapı Kooperatifi, projeyi geliştiren müteahhit firma Taşyapı’yı ilgilendiren veya bunlarla Şişli ve Büyükşehir Belediyesi arasındaki bir sorun. Ancak ruhsat izniyle ortaya çıkan kriz, kısa sürede çözülemeyip, uzadıkça sorun bu projeyle hiçbir ilişkisi olmayan Sun Plaza’yı vuruyor. Fortune dergisinden Kenan Şanlı’nın haberine göre, Sun Plaza’nın burayla ilgisi ise, bu projenin dibinde yapılıyor olması. Başka bir ifadeyle proje komşuluğu Sun Plaza’yı içinden çıkılması zor sorunlar yumağına sürüklüyor. Kulaktan kulağa yayılan binada risk oluştuğu yönündeki söylemler Sun Plaza’da kiracı olan şirketlerin bir kısmını tedirgin ediyor ve binadan ayrılmalar başlıyor. ÇUKURUN ÖMRÜ DOLUYSA RİSK VAR

Peki Sun Plaza açısından son durum ne? Sun Plaza için sorun üç yıl önce yanı başındaki 136 numaralı parselde inşaat kazı çalışmasıyla başlıyor. Sorun ise hafriyatı yapılmış iksa imalatı tamamlanmış ama temel betonları atılmamış, yani çukur vaziyette bir inşaatın uzun süre devam etmesi. Çünkü iksa imalatlarının belirli bir ömrü var. Bu süre uzadığında çevresi için de risk yaratabileceği belirtiliyor. Nitekim Sun Plaza Gayrimenkul Kiralama A.Ş’nin Avukatı Yeşim Dere, “Biz süreci başından beri takip ediyoruz. Birçok bilim adamı bir sıkıntı olmayabileceğini söylüyor ancak literatürde iksa imalatlarının belli bir ömrünün olduğu biliniyor” diyor. ŞİŞLİ BELEDİYESİ İLGİSİZ KALDI

Olası bir riski önlemek adına Sun Plaza Gayrimenkul Kiralama, Şişli Belediyesi’nden burada gerekli önlemleri almasını istiyor. Ancak Sun Plaza’nın “önlem alın” talebi hemen karşılık bulmuyor. Şişli Belediyesi ‘nin çok ağır davrandığını belirten Dere, ısrarlarının sonucunda geçen yıl Eylül ayında Şişli Belediyesi’nin inşaat ilgililerine “Bu çukuru doldurun ya da hiçbir tehlike olmadığına dair üniversiteden rapor getirin. Bunu yapmazsanız biz dolduracağız” diye ihtar çektiğini söylüyor. Dere’nin verdiği bilgiye göre Şişli Belediyesi’nin ihtarına rağmen çukur doldurulmadığı gibi bir rapor da getirilmiyor. Neden böyle davranıldığını bilmediğini belirten Dere, “Böyle olunca biz yasal şikayetlere, ihtarlara, davalara başladık. Çünkü olası bir riskten bahsediliyor. Geldiğimiz noktada bu çukurun yarıya yakını dolduruldu. Bu dolgunun yeterli olduğuna dair rapor da alıp bunu bizimle paylaştılar” diyor.

Çukurun yarısı doldurulup Sun Plaza açısından bir risk olmadığına dair rapor alınsa da dedikoduların önü kesilemiyor. Başından itibaren bu inşaatın Sun Plaza’da bir riske neden olup olmadığını veya bir bir risk oluşturma ihtimaline karşı birkaç kez inceleme yaptırdıklarını belirten Dere, “Dolgunun yeterli olduğu ve Sun Plaza açısından bir riskin söz konusu olmadığına dair yakın zamanda bize de bir rapor ilettiler. Zaten biz başından beri bir sorun olmadığını biliyorduk. Ancak çıkan dedikoduların önüne geçmeye çalıştık ve binamızı incelettik. Şu anda binamızda hiçbir sorun yok. Temelde herhangi bir kayma ya da sıkıntı yok. Ancak ‘alınması gereken bir önlem var mıdır’ diye düşünüp bize iletilen son raporun üzerine biz bir kez daha başka bir üniversiteye yeniden inceletme yaptırıyoruz. Neden? Çünkü biz her türlü önlemi, çalışanlarımız, bu binaya giren çıkan herkes adına almak yükümlülüğündeyiz. Bu nedenle çok sayıda uluslararası firmadan rapor aldık. Örneğin İngiltere’ye gönderdik raporları, bu raporlar doğrulandı. Bizim lehimize raporların hepsi. Yetinmedik karşı taraftan da rapor istedik. Onlar da aldılar, yine yetinmedik bu raporu da inceletiyoruz. Ben bunu kısaca özetledim ama tam bir yıldır şirketimizin hem teknik elemanları hem de biz, her gün bu işle uğraşıyoruz. İpin ucunu bırakmak istemiyoruz” diyor. HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

CHP'den bedelli askerlik atağı

CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören, 28 yaşından gün almış askerlik yükümlülerinin bedel ödemek suretiyle askerlik hizmetini yapmış sayılmaları için kanun teklifi verdi.

Teklife göre, 28 yaşından gün almış ve Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu ile Askerlik Kanununa tabi yükümlüler, istekleri halinde, 15.000 Türk Lirası parayı ödemeleri şartıyla temel askerlik eğitimine tabi tutulmaksızın askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılacak.

Başvuruda bulunanlar, öngörülen miktarı başvuru sırasında def’aten ödeyebilecekleri gibi, yarısını başvuru sırasında diğer yarısını ise başvuru tarihinden itibaren altı ay içinde de ödeyebilecek.

Kılıçdaroğlu: Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz

Ankara’da CHP Genel Merkezi’nde partililere hitap eden Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan noktalar şöyle:

“Adalet arayan, adalete âşık adaleti savunan yürekli bir savcı çıkmasaydı belki faillerin hiç birisi bulunamayacaktı. Bugün içinde bulunduğumuz Türkiye böyle bir Türkiye. Türkiye’yi biz uygar bir ülke yapacağız. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye. Saygın bir cumhurbaşkanı olan bir Türkiye… Geçmişi karanlık olmayan, o koltuğa oturan temiz ahlaklı bilgili birikimli birisi otursun diye, bütün mücadelemiz bunun üzerine.

Erdoğan’ın kim olduğunu ben de biliyorum. Diyor ki, ‘Ekmeleddin bey yeteri kadar tanınmıyor’. E iyi ya, siz Erdoğan’ın kim olduğunu biliyorsunuz. Bir ülkenin cumhurbaşkanı adayı yalan söyler mi? Bakın Erdoğan’a yırtık ayakkabıyla siyasete girdi, şimdi dünyanın en zengin başbakanlarından birisi. Mal varlığının hesabını verdi mi? Vermedi, istemiyor. Daha yukarı çıkacağım diyor, orada sorumluluk yok diyor. Malı daha rahat götüreceğim diyor.

Erdoğan’ı dinlediğiniz zaman rahatsız oluyor vatandaşlar. Tam bir kavga. Ekmeleddin beyi dinlediğiniz zaman içinize huzur doluyor. Huzurlu bir insan. Kendi iç dünyasında kavga etmeyen bir insan. Bir kişi kendi tarihinden utanabilir mi? Kendi tarihinden utanan tarihini reddeden bir kişidir.

Masalarda oturup ben oy kullanmayacağım diye ahkam kesmek demokrasiye uymaz. Bir gün gelir sizin tatil yapmanız da engellenir. İş dünyası neden korkuyor? TMSF silah olarak kullanılıyor. O nedenle sesleri çıkmıyor. Onları anlıyorum. Kapalı kapılar ardında bize söylediklerini biliyorum. Ama tatilcileri anlamak da zorlanıyorum. Her kuruşun hesabının sorulmasını istiyorsan, senin hayatına birisi gelip müdahale etmesin diye düşünüyorsan, sandığa gideceksin, şakası makası yok Ekmeleddin İhsanoğlu’na oyunu vereceksin.

Hangi demokrasiden söz ediyorsunuz? Basını özgür olmayan bir ülkenin halkı özgür değildir, herkes bunu çok iyi bilsin. Buyurun gazetecilere sorun. Özgürlük var mı ülkede? Haber yapamıyorlar. Kalkmışız ‘biz sandığa gitmeyeceğiz’… Niye gitmeyeceğiz? ‘O da Erdoğan’a benziyor bu da Erdoğan’a benziyor…’ Bu ülkede yaşıyorsanız çocuklarınıza karşı sorumluluğunuz var. Adam gibi tıpış tıpış sandığa gideceksiniz, demokrasinin gereğini yapacaksınız ve bir diktatör bozuntusuna cumhurbaşkanı seçme konusunda izin vermeyeceksiniz.

Çok ilginç bir yalanını açıklayacağım. Hayret ediyorum ben. Hayatımda bu kadar yalan söyleyen ikinci bir kişiye hiç rastlamadım. Yalanları üzerine Recep Larusse diye kitap yaptık. Hayatı yalan üzerine inşa edilmiş birisi. O nedenle sandığa giderken hepimiz düşünmek zorundayız. Biz Başbakan seçmiyoruz, hangi ülke partiyi yönetsin onu da seçmiyoruz. Cumhurbaşkanı seçeceğiz, herkese gönül bağı olan, herkesi seven, inanan, herkesi kucaklayan bilgili birikimli, bu toprakların yetiştirdiği değerli bir insan.”

Fas'ta 3 bina çöktü: 23 ölü


Fas

’ın Kazablanka kentinde 11 Temmuz’da çöken üç binanın ardından ölü sayısı 23’e yükseldi. Yetkililerin açıklamalarına göre enkaz altından çıkarılanların ikisi

çocuk

.

Yaralıların tedavi altında olduğu belirtilirken, enkaz altında daha fazla insanın olmasından korkuluyor. Binaların ne sebeple yıkıldığı ise henüz bilinmiyor. (AFP)

Malala Boko Haram'a seslendi


Kadın hakları

ve

eğitim

eşitliği aktivisti Malala Yousafzai, kızları Boko Haram tarafından kaçırılan annelere destek vermek amacıyla Nijerya’ya gitti. Yousafzai ve aileler, ülkenin başkenti Abuja’daki bir otelde toplandı.

Babası Ziauddin’le Nijerya’da giden aktivist, “Kaçırılan kızların geri gelmesi için çabalayacağım” dedi. 17 yaşına basan Yousafzai, doğum gününü Nijerya’ya giderek anlamlandırmak istediğini belirtti. Aşırı uç örgütlerle eğitim hakkı arasında güçlü bir bağ olduğunu ifade eden Yousafzai, “Eğer eğitimi iyileştirirseniz Boko Haram gibi örgütlerin cesaretini kırabilirsiniz” dedi. (

BBC

)


Malala hayran bıraktı

İbrahim Tatlıses: Seni Allah'a havale ediyorum

İbrahim Tatlıses,

Netanyahu

‘ya “Seni Allah’a havale ediyorum” dedi. “MÜSLÜMAN BEDDUA ETMEZ”

Tatlıses, “Netenyahu, sana beddua etmiyorum, çünkü müslüman beddua etmez, sadece Allah’a havale eder, ben de seni Allah’a, seni bildiği gibi yapsın diyorum”  

Geçtiğimiz günlerde de şarkıcı Yıldız Tilbe,

İsrail

‘in

Gazze

‘ye yönelik saldırılarına

Twitter

‘dan “Allah Hitler’den razı olsun, bunlara az bile yapmış” yazarak tepki göstermiş, bu mesaj çok konuşulmuştu. (Günaydın)

Gebe TV geliyor

Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü Ömer Tontuş, önce internetten “gebetv.gov.tr” adresinden, bir süre sonra da uydudan yayın yapacak televizyonda, gebelik öncesi ve hamilelik dönemine ilişkin her türlü bilginin yer alacağını bildirdi. Bir kaç ay içinde yayına geçmesi planlanan Gebe TV’de, uzman hekimlerin, gebeliğe hazırlık, gebelik süreci ve doğumla ilgili görüşlerine yer verileceğini anlatan Tontuş, konuyla ilgili animasyonlar da hazırlandığını söyledi. SADECE ANNEYE DEĞİL BABAYA DA BİLGİ VERİLECEK

Tontuş, sadece anne adaylarını değil, baba adaylarını da bilgilendirmeyi amaçladıklarını ifade ederek, şu bilgileri verdi:

“Gebelik döneminde babalara düşen sorumluluklara yer vererek onları da bu sürece ortak etmeyi planlıyoruz. Bu projeyle gebelik öncesi, gebelik ve doğum sonrasında sağlıklı günler geçirmek adına fiziksel aktiviteden, sağlıklı beslenmeye, doğum çantasında bulunması gerekenlerden, aşılara, gereken tüm bilgi paylaşımını yapmayı hedefliyoruz. Gebe TV, toplumumuzda teknolojik gelişmelere bağlı olarak kolay ulaşabilen bilgi kaynaklarının yanlış yoruma açık kapı bırakması nedeniyle sağlık gibi anayasal olarak temel hak olan bir konuda profesyonel yardım ve danışmanlık ihtiyacını karşılayacaktır.” ANNE VE BEBEK ÖLÜMLERİ GERİLİYOR

Gebe TV’de, anne karnındaki bebekteki gelişmeleri hafta hafta işleyen 250′ye yakın video yer alacağını belirten Tontuş, her gebelik haftasıyla ilgili 7-8 video hazırlandığını, hamilelerin 9 ay boyunca bu videolardan yararlanarak sürecin normal ilerleyip ilerlemediği konusunda kafalarındaki soru işaretlerini giderebileceklerini belirtti.

Tontuş, Türkiye’de anne ölümlerinin yüz binde 15.4, bebek ölümlerinin ise binde 7.8′e kadar düştüğünü, bunun sağlık çalışanlarının gayreti ve sistemin geliştirilmesiyle başarıldığını kaydederek, “Bu oranların daha da aşağı çekilmesi vatandaşların gayretiyle başarılacak. Artık bireylere de bu konuda görev düşüyor. İşte Gebe TV, vatandaşlara yapılması gerekenlerle ilgili yol gösterecek” ifadesini kullandı. (ANKARA/AA)

Jebrin'in sözleşmesi feshedildi

TRABZON – Trabzonspor Sportif Yatırım ve Futbol İşletmeciliği Ticaret AŞ’den Borsa İstanbul’a gönderilen ve Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yer alan açıklamada, “Profesyonel futbolcumuz Torric Jebrin ile kulübümüz arasındaki profesyonel futbolcu sözleşmesi, karşılıklı olarak feshedilmiştir” ifadelerine yer verildi.

Bordo-mavililer, sezonun bitiminin ardından Brezilyalı oyuncusu Paulo Henrique’yi Çin’in Shanghai Greeland Kulübü’ne 4 milyon euro, Polonyalı oyuncusu Adrian Mierzejewski’yi Birleşik Arap Emirliklerinin Al-Nassr Kulübü’ne 3 milyon 200 bin euro bonservis bedeliyle verirken Avusturyalı oyuncusu Janko’nun da sözleşmesini 600 bin euro ödeyerek feshetmişti. Jebrin’in gidişiyle takımdaki yabancı oyuncu sayısı da 6′ya düştü. (AA)

Dünya Kupası vahşeti! Diri diri yaktılar

Kamerun formasıyla Dünya Kupası’nda mücadele eden Nicolas N’Koulou’nun babası N’Koulou Akongo’nun ölü bedeni, ülkenin güneyinde yer alan Mfou kasabasında kendisine ait aracın içinde bulundu.


İşte Almanya’nın başarısının sırrı

Milliyet’te yer alan habere göre; yapılan otopsi sonucu, talihsiz adamın aracında yakılarak öldürüldüğü açıklandı. Fransız basını, cinayetin Dünya Kupası’nda alınan kötü sonuçlar için oyunculara göz dağı olsun diye işlenmiş olabileceğini iddia etti.

Bu olay, akıllara Andres Escobar’ı getirdi. Kolombiyalı futbolcu, 1994 Dünya Kupası’nda ABD’ye karşı kendi kalesine gol attığı için Medellin şehrinde bir barda silahlı saldırıya uğramış ve hayatını kaybetmişti.

Messi öylece bakakaldı!

THY pilotu: Karım beni dövüyor

1998 yılında Antalya’da dünyaevine giren Arif ve Elif Halide Uğur Elsöz çiftinin, bu evliliklerinden biri kız 2 çocukları oldu. Şiddetli geçimsizlik yaşayan çift, bir süre sonra boşandı. Çocuklarını düşünerek 2 yıl önce yeniden evlenen Elsöz çifti arasındaki geçimsizlik, ikinci kez mahkemelik oldu. ‘ŞEMSİYEYLE DÖVDÜ’

Antalya 1′inci

Aile

Mahkemesi’ne boşanma davası açan Arif Elsöz, 2 çocuğunun annesi Elif Halide Uğur Elsöz’ün, çocuklarının önünde kendisini şemsiyeyle dövdüğünü belirterek, şiddet uygulanırken cep telefonuyla çekilmiş görüntü CD’sini mahkemeye delil olarak sunabileceğini bildirdi. Arif Elsöz boşanma dilekçesinde, şunları kaydetti:

“Eşim eviyle ve ailesiyle ilgilenmiyor. Bana şiddet uyguluyor, fırsatını buldukça saldırıyor. Bu nedenle evden uzaklaştırılmasını talep ediyorum. Bu konuda Demircikara Polis Karakolu’nda şikayetim ve raporlar var. Üstelik bana ait aracı parçalamıştır. CD kayıtlarından görüleceği üzere çocuklarımızın gözü önünde bana saldırmış ve hakaret etmiştir. Davalının evden uzaklaştırılmasını, iletişim araçlarıyla rahatsız etmemesine ilişkin ihtiyati tedbir uygulanmasını ve boşanmaya karar verilmesini talep ediyorum.” ‘ASIL BEN ŞİDDETE MARUZ KALDIM’

Eşinin dava dilekçesini okuduktan sonra kısa süreli şok yaşadığını belirten Elif Halide Uğur Elsöz ise mahkemeye verdiği yanıt dilekçesinde, iddiaları kabul etmedi. Elif Halide Uğur Elsöz, eşinin son

derece

baskıcı, otoriter ve sert kişiliğe sahip olduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi:

“Kendisi THY’de pilot. Sürekli şehir dışında olduğundan evle ilgilenmemiştir. Eşim,

İstanbul

‘da kiraladığı evde yaşamaktadır. Seyahatte olmadığı dönemlerde eve alkollü gelip, beni darp etmiştir. Halen de kontrolsüz davranışlarda bulunmaktadır. Öyle ki, gelmeden önce telefonla SMS atıp, eve geleceğini bildirmekte ve evi terk etmemi istemektedir. Ben de korkudan annemin evine gidiyorum.” ‘OTOMOBİLLE KAZA YAPTIM’

Elif Halide Uğur Elsöz otomobili parçalamadığını, kaza yaptığını belirterek, “Çocuklarımız arabadayken kaza yaptım, kısmen araç hasarlandı. Durum kaza tutanaklarıyla sabit. Ancak eşim ‘Ailem zarar görmedi’ diye mutlu olacağına aracı parçalamakla suçluyor. Bu bile içerisinde olduğu ruh halini ve yapısını gösteriyor” dedi. ‘ŞİDDET İDDİASI GÜLÜNÇ’

Eşine şiddet uyguladığı iddiasının ise son derece ciddiyetten uzak ve gülünç olduğunu kaydeden Elsöz şu savunmayı yaptı:

“Arif Elsöz, emekli binbaşıdır ve fizik olarak da benden çok daha iri yapıdadır. Dolayısıyla kendisine şiddet uygulayabilmem mümkün değil. Asıl o sürekli bana şiddet uygulamaktadır. Durumun adliye veya polise intikal etmesi sonrasında işi gereği zarar göreceğinden, bu güne kadar şikayetçi olmadım.” ‘BENİ BİR KEZ BİLE YURTDIŞINA GÖTÜRMEDİ’

Arif Elsöz’ün, pilot olmasına rağmen kendisini bir kez dahi yurtdışına götürmediğini belirten Elif Halide Uğur Elsöz şunları kaydetti:

“Üniversite mezunuyum. Evimle, eşim ve çocuklarımla ilgilenmeyi tercih ettim. Eşim THY’de pilot olması nedeniyle hakkı olmasına rağmen beni bir kez bile yurt dışına götürmedi. Tüm bu nedenlerle 100 bin lirası maddi, 100 bin lirası manevi olmak üzere 200 bin lira tazminat ile aylık 3 bin lira tedbir nafakası bağlanmasını talep ediyorum.” 2 BİN 500 LİRA TEDBİR NAFAKASI

1′unci Aile Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada, Elif Halide Uğur Elsöz’e 2 bin 500 lira tedbir nafakası bağlanmasına karar verildi. Tarafların diğer talepleri ise sonraki duruşmalarda görüşülecek. Duruşma, her iki tarafın delillerini sunması ve tanıkların dinlenmesi için 29

Eylül

‘e ertelendi.


DHA – Teslime Tosun

Maslak'taki inşaat çukuru plazalarda panik yaratıyor

İstanbul’un plazalar semti haline gelen Maslak, son dönemlerde önemli bir sorunla çalkalanıyor. S.S. Otomotiv Yedek Parça İthalat ve Toptancıları Konut Yapı Kooperatifi’ne ait bir arsa üzerinde kat karşılığı geliştirilen bir inşaat projesi, Şişli Belediyesi’nden gerekli izinler alınarak üç yıl önce start alıyor. Hafriyatı ve iksa imalatı (kuru veya yumuşak zeminlerde kaymayı önlemek için yapılan çalışma) tamamlanan inşaatın ruhsatı Büyükşehir Belediyesi tarafından iptal ediliyor.

Buraya kadar olay, arsa sahibi S.S. Otomotiv Yedek Parça İthalat ve Toptancıları Konut Yapı Kooperatifi, projeyi geliştiren müteahhit firma Taşyapı’yı ilgilendiren veya bunlarla Şişli ve Büyükşehir Belediyesi arasındaki bir sorun. Ancak ruhsat izniyle ortaya çıkan kriz, kısa sürede çözülemeyip, uzadıkça sorun bu projeyle hiçbir ilişkisi olmayan Sun Plaza’yı vuruyor. Fortune dergisinden Kenan Şanlı’nın haberine göre, Sun Plaza’nın burayla ilgisi ise, bu projenin dibinde yapılıyor olması. Başka bir ifadeyle proje komşuluğu Sun Plaza’yı içinden çıkılması zor sorunlar yumağına sürüklüyor. Kulaktan kulağa yayılan binada risk oluştuğu yönündeki söylemler Sun Plaza’da kiracı olan şirketlerin bir kısmını tedirgin ediyor ve binadan ayrılmalar başlıyor. ÇUKURUN ÖMRÜ DOLUYSA RİSK VAR

Peki Sun Plaza açısından son durum ne? Sun Plaza için sorun üç yıl önce yanı başındaki 136 numaralı parselde inşaat kazı çalışmasıyla başlıyor. Sorun ise hafriyatı yapılmış iksa imalatı tamamlanmış ama temel betonları atılmamış, yani çukur vaziyette bir inşaatın uzun süre devam etmesi. Çünkü iksa imalatlarının belirli bir ömrü var. Bu süre uzadığında çevresi için de risk yaratabileceği belirtiliyor. Nitekim Sun Plaza Gayrimenkul Kiralama A.Ş’nin Avukatı Yeşim Dere, “Biz süreci başından beri takip ediyoruz. Birçok bilim adamı bir sıkıntı olmayabileceğini söylüyor ancak literatürde iksa imalatlarının belli bir ömrünün olduğu biliniyor” diyor. ŞİŞLİ BELEDİYESİ İLGİSİZ KALDI

Olası bir riski önlemek adına Sun Plaza Gayrimenkul Kiralama, Şişli Belediyesi’nden burada gerekli önlemleri almasını istiyor. Ancak Sun Plaza’nın “önlem alın” talebi hemen karşılık bulmuyor. Şişli Belediyesi ‘nin çok ağır davrandığını belirten Dere, ısrarlarının sonucunda geçen yıl Eylül ayında Şişli Belediyesi’nin inşaat ilgililerine “Bu çukuru doldurun ya da hiçbir tehlike olmadığına dair üniversiteden rapor getirin. Bunu yapmazsanız biz dolduracağız” diye ihtar çektiğini söylüyor. Dere’nin verdiği bilgiye göre Şişli Belediyesi’nin ihtarına rağmen çukur doldurulmadığı gibi bir rapor da getirilmiyor. Neden böyle davranıldığını bilmediğini belirten Dere, “Böyle olunca biz yasal şikayetlere, ihtarlara, davalara başladık. Çünkü olası bir riskten bahsediliyor. Geldiğimiz noktada bu çukurun yarıya yakını dolduruldu. Bu dolgunun yeterli olduğuna dair rapor da alıp bunu bizimle paylaştılar” diyor.

Çukurun yarısı doldurulup Sun Plaza açısından bir risk olmadığına dair rapor alınsa da dedikoduların önü kesilemiyor. Başından itibaren bu inşaatın Sun Plaza’da bir riske neden olup olmadığını veya bir bir risk oluşturma ihtimaline karşı birkaç kez inceleme yaptırdıklarını belirten Dere, “Dolgunun yeterli olduğu ve Sun Plaza açısından bir riskin söz konusu olmadığına dair yakın zamanda bize de bir rapor ilettiler. Zaten biz başından beri bir sorun olmadığını biliyorduk. Ancak çıkan dedikoduların önüne geçmeye çalıştık ve binamızı incelettik. Şu anda binamızda hiçbir sorun yok. Temelde herhangi bir kayma ya da sıkıntı yok. Ancak ‘alınması gereken bir önlem var mıdır’ diye düşünüp bize iletilen son raporun üzerine biz bir kez daha başka bir üniversiteye yeniden inceletme yaptırıyoruz. Neden? Çünkü biz her türlü önlemi, çalışanlarımız, bu binaya giren çıkan herkes adına almak yükümlülüğündeyiz. Bu nedenle çok sayıda uluslararası firmadan rapor aldık. Örneğin İngiltere’ye gönderdik raporları, bu raporlar doğrulandı. Bizim lehimize raporların hepsi. Yetinmedik karşı taraftan da rapor istedik. Onlar da aldılar, yine yetinmedik bu raporu da inceletiyoruz. Ben bunu kısaca özetledim ama tam bir yıldır şirketimizin hem teknik elemanları hem de biz, her gün bu işle uğraşıyoruz. İpin ucunu bırakmak istemiyoruz” diyor. HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

Kılıçdaroğlu: Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz

Ankara’da CHP Genel Merkezi’nde partililere hitap eden Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan noktalar şöyle:

“Adalet arayan, adalete âşık adaleti savunan yürekli bir savcı çıkmasaydı belki faillerin hiç birisi bulunamayacaktı. Bugün içinde bulunduğumuz Türkiye böyle bir Türkiye. Türkiye’yi biz uygar bir ülke yapacağız. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye. Saygın bir cumhurbaşkanı olan bir Türkiye… Geçmişi karanlık olmayan, o koltuğa oturan temiz ahlaklı bilgili birikimli birisi otursun diye, bütün mücadelemiz bunun üzerine.

Erdoğan’ın kim olduğunu ben de biliyorum. Diyor ki, ‘Ekmeleddin bey yeteri kadar tanınmıyor’. E iyi ya, siz Erdoğan’ın kim olduğunu biliyorsunuz. Bir ülkenin cumhurbaşkanı adayı yalan söyler mi? Bakın Erdoğan’a yırtık ayakkabıyla siyasete girdi, şimdi dünyanın en zengin başbakanlarından birisi. Mal varlığının hesabını verdi mi? Vermedi, istemiyor. Daha yukarı çıkacağım diyor, orada sorumluluk yok diyor. Malı daha rahat götüreceğim diyor.

Erdoğan’ı dinlediğiniz zaman rahatsız oluyor vatandaşlar. Tam bir kavga. Ekmeleddin beyi dinlediğiniz zaman içinize huzur doluyor. Huzurlu bir insan. Kendi iç dünyasında kavga etmeyen bir insan. Bir kişi kendi tarihinden utanabilir mi? Kendi tarihinden utanan tarihini reddeden bir kişidir.

Masalarda oturup ben oy kullanmayacağım diye ahkam kesmek demokrasiye uymaz. Bir gün gelir sizin tatil yapmanız da engellenir. İş dünyası neden korkuyor? TMSF silah olarak kullanılıyor. O nedenle sesleri çıkmıyor. Onları anlıyorum. Kapalı kapılar ardında bize söylediklerini biliyorum. Ama tatilcileri anlamak da zorlanıyorum. Her kuruşun hesabının sorulmasını istiyorsan, senin hayatına birisi gelip müdahale etmesin diye düşünüyorsan, sandığa gideceksin, şakası makası yok Ekmeleddin İhsanoğlu’na oyunu vereceksin.

Hangi demokrasiden söz ediyorsunuz? Basını özgür olmayan bir ülkenin halkı özgür değildir, herkes bunu çok iyi bilsin. Buyurun gazetecilere sorun. Özgürlük var mı ülkede? Haber yapamıyorlar. Kalkmışız ‘biz sandığa gitmeyeceğiz’… Niye gitmeyeceğiz? ‘O da Erdoğan’a benziyor bu da Erdoğan’a benziyor…’ Bu ülkede yaşıyorsanız çocuklarınıza karşı sorumluluğunuz var. Adam gibi tıpış tıpış sandığa gideceksiniz, demokrasinin gereğini yapacaksınız ve bir diktatör bozuntusuna cumhurbaşkanı seçme konusunda izin vermeyeceksiniz.

Çok ilginç bir yalanını açıklayacağım. Hayret ediyorum ben. Hayatımda bu kadar yalan söyleyen ikinci bir kişiye hiç rastlamadım. Yalanları üzerine Recep Larusse diye kitap yaptık. Hayatı yalan üzerine inşa edilmiş birisi. O nedenle sandığa giderken hepimiz düşünmek zorundayız. Biz Başbakan seçmiyoruz, hangi ülke partiyi yönetsin onu da seçmiyoruz. Cumhurbaşkanı seçeceğiz, herkese gönül bağı olan, herkesi seven, inanan, herkesi kucaklayan bilgili birikimli, bu toprakların yetiştirdiği değerli bir insan.”

Merkel soyunma odasına girdi


Almanya

Şansölyesi Angela Merkel,

Dünya Kupası

finali sonrasında Alman futbolcuları kutlamak amacıyla soyunma odasına girdi. Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauch’la birlikte oyuncuları tebrik eden Merkel, futbolcularla selfie çekildi.

Sami Khedira, Instagram’a yüklediği selfie’nin altına, “En iyi selfie!! 2014 Dünya Şampiyonuyuz. Teşekkürler Angela Merkel” yazdı. (DM)


Merkel: Kupayı Almanya alacak

'Fahişeliğin kaderi budur' diyerek katlettiler


CNN

‘in haberine göre; yetkililer, aralarında askeri üniformalıların da bulunduğu silahlı kişilerin Bağdat’ın doğusundaki Zeyyune semtindeki binalara saldırdığını söyledi.

Binalara ateş açtıktan sonra içeri giren saldırganların, 28′i

kadın

34 kişiyi öldürdüğü bildirildi.

Emniyet biriminden üst düzey bir yetkilinin AFP’ye verdiği bilgiye göre saldırıda en az 11 kişi de yaralandı.

AFP muhabiri, binalardaki kapılardan birinin üzerine, “Fahişeliğin kaderi budur” yazılı not bırakıldığını belirtti.

Bölge sakinleri saldırıdan Şii

örgüt

Asaib-ul Hak’ı sorumlu tuttu. Ancak örgüt CNN’e yaptığı açıklamada, bu bölgede silahlı gücünün bulunmadığını ifade ederek iddiaları yalanladı. (

Hürriyet

)

Gebe TV geliyor

Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü Ömer Tontuş, önce internetten “gebetv.gov.tr” adresinden, bir süre sonra da uydudan yayın yapacak televizyonda, gebelik öncesi ve hamilelik dönemine ilişkin her türlü bilginin yer alacağını bildirdi. Bir kaç ay içinde yayına geçmesi planlanan Gebe TV’de, uzman hekimlerin, gebeliğe hazırlık, gebelik süreci ve doğumla ilgili görüşlerine yer verileceğini anlatan Tontuş, konuyla ilgili animasyonlar da hazırlandığını söyledi. SADECE ANNEYE DEĞİL BABAYA DA BİLGİ VERİLECEK

Tontuş, sadece anne adaylarını değil, baba adaylarını da bilgilendirmeyi amaçladıklarını ifade ederek, şu bilgileri verdi:

“Gebelik döneminde babalara düşen sorumluluklara yer vererek onları da bu sürece ortak etmeyi planlıyoruz. Bu projeyle gebelik öncesi, gebelik ve doğum sonrasında sağlıklı günler geçirmek adına fiziksel aktiviteden, sağlıklı beslenmeye, doğum çantasında bulunması gerekenlerden, aşılara, gereken tüm bilgi paylaşımını yapmayı hedefliyoruz. Gebe TV, toplumumuzda teknolojik gelişmelere bağlı olarak kolay ulaşabilen bilgi kaynaklarının yanlış yoruma açık kapı bırakması nedeniyle sağlık gibi anayasal olarak temel hak olan bir konuda profesyonel yardım ve danışmanlık ihtiyacını karşılayacaktır.” ANNE VE BEBEK ÖLÜMLERİ GERİLİYOR

Gebe TV’de, anne karnındaki bebekteki gelişmeleri hafta hafta işleyen 250′ye yakın video yer alacağını belirten Tontuş, her gebelik haftasıyla ilgili 7-8 video hazırlandığını, hamilelerin 9 ay boyunca bu videolardan yararlanarak sürecin normal ilerleyip ilerlemediği konusunda kafalarındaki soru işaretlerini giderebileceklerini belirtti.

Tontuş, Türkiye’de anne ölümlerinin yüz binde 15.4, bebek ölümlerinin ise binde 7.8′e kadar düştüğünü, bunun sağlık çalışanlarının gayreti ve sistemin geliştirilmesiyle başarıldığını kaydederek, “Bu oranların daha da aşağı çekilmesi vatandaşların gayretiyle başarılacak. Artık bireylere de bu konuda görev düşüyor. İşte Gebe TV, vatandaşlara yapılması gerekenlerle ilgili yol gösterecek” ifadesini kullandı. (ANKARA/AA)

Halilhodzic 4 transfer istedi

Trabzonspor’un prensip anlaşmasına vardığı Vahid Halilhodzic’in,

Başkan

İbrahim Hacıosmanoğlu ile

Dünya

Kupası’ndan önce bir araya geldiği ve el sıkıştığı öğrenildi. Yapılan görüşmenin ardından Trabzonspor’u yakın takibe alan Boşnak teknik adam, bir çok maçı kayıttan, bazı maçları ise canlı olarak televizyondan izledi. Cezayir Milli Takımı’nı Dünya Kupası’na hazırladığı sırada fırsat buldukça transfer edilebilecek oyuncularla ilgili de rapor hazırlayan Boşnak teknik adam, dün

gece

geç saatlerde geldiği Trabzon’da fazla dinlenmeyerek, bu sabah erken saatlerde tesislere gelerek işbaşı yaptı. TEKNİK EKİBİYLE BİRARAYA GELDİ

Boşnak teknik adam ilk iş olarak, Fransa’dan birlikte geldiği yardımcılarından antrenör Jacky Bonnevay, kondisyoner Cyril Moine, kaleci antrenörü Mickael Boully ve fitness antrenörü Sandy Guichard ile Türk yardımcı antrenör Fatih Kavlak’ın da katılımıyla Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde bir toplantı yaptı. Toplantıda kamp kadrosunu ve hazırlık maçı programlarını kısmen şekillendiren Halilhodzic daha sonra da Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu ile bir araya geldi. Halilhodzic’in şişkin olan kadrodan dolayı rahatsız olduğu ve yabancı oyunculardan Colman, Bamba, Malouda ve Celustka’nın bir an önce gönderilmesi için talepte bulunduğu belirtildi. Bu arada Halilhodzic’in izlediği kasetlerde özellikle yabancı oyuncuların takıma yaptığı katkıların yetersiz olduğuna dikkat çekti ve en az 4 yabancı oyuncu takviyesi yapılmasını istedi. HALILHODZIC VE BAŞKAN SÖZLERİNİ TUTTU

Trabzonspor’da 2005-2006 sezonunda da görev yapan Vahid Halilhodzic ile o sezon sonunda istenilen başarı grafiğinin sağlanamadığı gerekçesi ile yollar ayrılmıştı. O dönemde Başkan Nuri Albayrak’ın ekibinde Başkan Yardımcısı olarak görev yapan İbrahim Hacıosmanoğlu da, sıcak ilişkiler kurduğu Boşnak teknik adam Vahid Halilhodzic’i Trabzon Havalimanı’ndan gözyaşlarını tutamayarak uğurladı. Ancak bu uğurlama sırasında birbirlerine, ”Birlikte Trabzonspor’da çalışacağız” sözünü veren Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu ve Halilhodzic, 8 yıllık aranın ardından sözlerini tuttu. “BIENVENUE VAHİD BABA”

Trabzon yerel basını da Boşnak teknik adam Vahid Halilhodzic’in Cezayir Milli takımıyla Dünya kupasında sergilediği performansın ardından Trabzonspor’u tercih etmesinin kulüp adına çok gurur verici olduğunu yazdı. Türksesi Gazetesi Halilhodzic’in gelişiyle ilgili olarak, ”Sonunda geldi” başlığını atarken, Karadeniz’de Son Nokta Gazetesi, “Hoşgeldin Halilhodzic”, Karadenizin Sesi Gazetesi de, “Yuvana hoş geldin” manşetlerini attı. Karadeniz Gazetesi, “Trabzonspor’da 2′nci Vahid dönemi” başlığını kullanırken, Günebakış Gazetesi, “2′nci Halilhodzic dönemi başlıyor. Büyük hoca Trabzon’ da!”başlığını attı. Kuzey Ekspres Gazetesi de Halilhodzic’in gelişini, ”Büyük hoca Trabzonspor’da!” başlığıyla duyururken, Taka Gazetesi, ”Bienvenue Vahid Baba” manşetini attı. Yunus Emre SEL (DHA)

'Nihayet dördüncü yıldız'

BERLİN – Almanya’nın, kupa finalinde uzatmalarda, Arjantin’i 1-0 yenerek şampiyon olması,

ülke

basınında geniş yer buldu.

“Die Welt” gazetesi, “Bu gerçek” başlığı altındaki haberde, uzatma dakikalarında oyuna giren Mario Götze’nin attığı golle Almanya’yı zafere taşıdığını yazdı. Gazete, daha önce 3 şampiyonluğu bulunan Alman Milli Takımı için “Nihayet dördüncü yıldız da eklenecek” ifadelerini kullandı.

“Bild” gazetesi ise ”

Dünya

Şampiyonu” manşetini kullanarak, golü atan Götze’nin fotoğrafını tüm sayfa olarak verdi. “Arjantin’i büyük bir savaşta, uzatma dakikalarında 1-0 yendik” diye yazan gazete, kupa finaline 20 sayfa ayırdı.

“Rio’da büyük an” başlıklı “Der Tagesspiegel”, Maracana’da sihirli bir gece yaşandığını, 1954, 1974 ve 1990′dan sonra Almanya’nın, 2014 yılında dördüncü kez Dünya Şampiyonu olduğunu kaydetti. Mario Götze’nin, heyecanlı final maçının uzatma dakikalarında oyuna dahil olduğunu ifade eden Der Tagesspiegel, Götze’nin, “büyüleyici” bir golle galibiyeti getirdiğini yazdı.

“Bizim çılgın Dünya Şampiyonası’nın albümü” manşetini kullanan B.Z. de bugünkü sayının tamamen kupaya ayırdı. “Şanlı Brezilya”nın düşüşünden, 2014 Dünya Kupası’nın “parlak yıldızları”na kadar birçok konuyu sayfalarını taşıyan gazete, Almanya’nın geçmişteki Dünya Kupası zaferlerini de hatırlattı.

Alman televizyonları ise geceden beri yaptıkları yayınlarda sık sık kutlamalara yer veriyor. KUTLAMALAR BRANDENBUG KAPISI’NDA

Almanya Milli Takımı, şampiyonluğunu yarın Berlin’deki tarihi Brandenburg Kapısı’nda taraftarlarla beraber kutlayacak.

Öte yandan Bremen’de maçın izlendiği

sinema

salonunda bir kişi bıçaklanarak yaşamını yitirdi. Polis, olayın maçla ilgisi bulunup bulunmadığının araştırıldığını açıkladı. (AA)

İETT'den 'metrobüs zammı' açıklaması

İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri Genel Müdürlüğü (İETT), metrobüs biletlerine yeni düzenleme getirileceği ve zam yapılacağı haberlerinin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

İETT’den yapılan yazılı açıklamada, bazı basın organlarında “Metrobüse yeni düzenleme”, “Metrobüse zam” haberlerinin yer aldığı belirtildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Haberlerde metrobüs yoğunluğunun gün içine yayılmasını sağlamak amacıyla zirve saatlerde ücretin yüksek tutulacağına dair birtakım bilgilere yer verilmiştir. Basında yer alan bu haberler gerçeği yansıtmamakta, kurumumuzun böyle bir kararı bulunmamaktadır.” (aa)

Araç üretim ve ihracatı 2014'te rekor kıracak

MEHMET ALİ KANTARCI/RADİKAL

Otomotiv sanayinde iç pazarda yaşanana olumsuzluklara rağmen üretim ve ihracatın bu yılı rekorlar kapatması bekleniyor. Bu rekorun ardındaki en önemli nedenler ise üretime başlanan yeni modeller ve ihracat pazarlarındaki düzelme olarak dikkat çekiyor.

Yılın ilk altı ayında iç pazarda yüzde 24’lük bir satış azalmasına rağmen, otomotiv üretiminde sadece yüzde 1

kayıp

yaşanması, sanayicinin yüzünü güldürdü. Bu temponun devam etmesi halinde otomotiv üretim ve ihracatında tarihi bir rekor kırılacak. Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, 2014 yılının geçen yıl aldıkları sinyaller doğrultusunda zorlu geçtiğini belirtti. İmalat sanayi olarak bu olumsuzlukları ihracat alanında yaptıkları yeni hamlelerle aştıklarını vurgulayan Önen şöyle devam etti:


“Daha önce öngördüğümüz gibi 2014 yılı, otomotiv sanayimiz için zorlu geçiyor. İç pazarın üretim üzerindeki olumsuz etkisinin ihracat artışı ile kapatılabileceğini ifade etmiştik. 2014 yılının ilk yarısına baktığımızda;2013 yılına kıyasla ihracattaki yüzde 8’lik artışın, ihracat gelirine yüzde 12’lik artış sağladığını ve toplam üretimdeki azalmanın sadece yüzde 1’de kalmasına destek verdiğini görüyoruz” dedi.

Otomotiv ihracatına dikkat çeken Önen, “2009 Ocak ayında 835 milyon Dolar’a düşen aylık otomotiv ihracatımız geçtiğimiz aylarda 2,1 milyar Dolar’a çıktı. Bu sanayimizin

dünya

çapındaki üstün rekabetçiliği ve yürütmekte olduğu global projelerdeki başarısını gösteriyor. Önemli olan bunun sürdürülebilirliğinin sağlanmasıdır” dedi. 425 BİN ARAÇ İTHAL EDİLDİ


OSD raporuna göre 2014’ün ilk yarısında, bir önceki yılın aynı dönemine göre toplam üretim yüzde 1 oranında azaldı, otomobil üretimi ise yüzde 18 oranında arttı. Bu dönemde toplam üretim 564 bin adet, otomobil üretimi ise 357 bin adet düzeyinde gerçekleşti. 2014 yılı Ocak-Haziran döneminde bir önceki yıla göre toplam otomotiv ihracatı yüzde 8 oranında, otomobil ihracatı ise yüzde 27 oranında arttı. 2014 yılı Ocak-Haziran döneminde toplam ihracat 452 bin adet, otomobil ihracatı ise 296 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Aynı dönemde ticari araç ihracatı ise 156 bin adetle yüzde 17 oranında azaldı. Traktör ihracatı ise yüzde 13 artış ile 8 bin 309 adet oldu. KAPASİTE KULLANIMI ARTIYOR


Sanayinin yeni projeler ve imalat kapasitesi artırımında çok önemli bir dönem geçirdiğini vurgulayan Önen, 2013 ile 2014 yılları için kapasite karşılaştırması yapıldığında otomobilde yüzde 9, hafif ticari araçlarda yüzde 13, ağır ticari araçlarda yüzde 11, toplamda da yüzde 10’a varan bir kapasite artışı olduğunu belirtti. Bu artışın sanayinin başlattığı yeni projeler ile sağlandığını söyleyerek sektörün sürdürülebilir büyümeyi yakalamış bir

pazar

için olan güvenini göstermesi açısından çok önemli olduğunu anlattı. İHRACATTA LİDERLİK SÜRECEK


İç pazardaki gerilemenin üretimi sadece yüzde 1 olarak yansıdığını belirten Kudret Önen, 2014 yılında otomotiv sanayinin ülkenin bir numarası olmaya devam edeceğini söyledi. Önen, şöyle konuştu: “İç pazarda talep yüzde 25 oranında azalmış olsa da sanayimizin ihracat gücü sayesinde üretimdeki gerileme sadece yüzde 1 seviyelerinde kaldı. Sanayimizin, 2014 yılı için öngörülen 160 milyar Dolar ihracat içinde yine yüzde 14-15 pay alarak sektörler arasındaki birinciliğini sürdüreceğine inanıyoruz. Üretimin de özellikle

Avrupa

pazarlarındaki olumlu gelişmeler ve gerçekleşen yeni projeler sayesinde 1.150-1.250 adet, ihracatın da 850-900 bin adet düzeyinde gerçekleşmesini bekliyoruz.”

Maslak'taki inşaat çukuru plazalarda panik yaratıyor

İstanbul’un plazalar semti haline gelen Maslak, son dönemlerde önemli bir sorunla çalkalanıyor. S.S. Otomotiv Yedek Parça İthalat ve Toptancıları Konut Yapı Kooperatifi’ne ait bir arsa üzerinde kat karşılığı geliştirilen bir inşaat projesi, Şişli Belediyesi’nden gerekli izinler alınarak üç yıl önce start alıyor. Hafriyatı ve iksa imalatı (kuru veya yumuşak zeminlerde kaymayı önlemek için yapılan çalışma) tamamlanan inşaatın ruhsatı Büyükşehir Belediyesi tarafından iptal ediliyor.

Buraya kadar olay, arsa sahibi S.S. Otomotiv Yedek Parça İthalat ve Toptancıları Konut Yapı Kooperatifi, projeyi geliştiren müteahhit firma Taşyapı’yı ilgilendiren veya bunlarla Şişli ve Büyükşehir Belediyesi arasındaki bir sorun. Ancak ruhsat izniyle ortaya çıkan kriz, kısa sürede çözülemeyip, uzadıkça sorun bu projeyle hiçbir ilişkisi olmayan Sun Plaza’yı vuruyor. Fortune dergisinden Kenan Şanlı’nın haberine göre, Sun Plaza’nın burayla ilgisi ise, bu projenin dibinde yapılıyor olması. Başka bir ifadeyle proje komşuluğu Sun Plaza’yı içinden çıkılması zor sorunlar yumağına sürüklüyor. Kulaktan kulağa yayılan binada risk oluştuğu yönündeki söylemler Sun Plaza’da kiracı olan şirketlerin bir kısmını tedirgin ediyor ve binadan ayrılmalar başlıyor. ÇUKURUN ÖMRÜ DOLUYSA RİSK VAR

Peki Sun Plaza açısından son durum ne? Sun Plaza için sorun üç yıl önce yanı başındaki 136 numaralı parselde inşaat kazı çalışmasıyla başlıyor. Sorun ise hafriyatı yapılmış iksa imalatı tamamlanmış ama temel betonları atılmamış, yani çukur vaziyette bir inşaatın uzun süre devam etmesi. Çünkü iksa imalatlarının belirli bir ömrü var. Bu süre uzadığında çevresi için de risk yaratabileceği belirtiliyor. Nitekim Sun Plaza Gayrimenkul Kiralama A.Ş’nin Avukatı Yeşim Dere, “Biz süreci başından beri takip ediyoruz. Birçok bilim adamı bir sıkıntı olmayabileceğini söylüyor ancak literatürde iksa imalatlarının belli bir ömrünün olduğu biliniyor” diyor. ŞİŞLİ BELEDİYESİ İLGİSİZ KALDI

Olası bir riski önlemek adına Sun Plaza Gayrimenkul Kiralama, Şişli Belediyesi’nden burada gerekli önlemleri almasını istiyor. Ancak Sun Plaza’nın “önlem alın” talebi hemen karşılık bulmuyor. Şişli Belediyesi ‘nin çok ağır davrandığını belirten Dere, ısrarlarının sonucunda geçen yıl Eylül ayında Şişli Belediyesi’nin inşaat ilgililerine “Bu çukuru doldurun ya da hiçbir tehlike olmadığına dair üniversiteden rapor getirin. Bunu yapmazsanız biz dolduracağız” diye ihtar çektiğini söylüyor. Dere’nin verdiği bilgiye göre Şişli Belediyesi’nin ihtarına rağmen çukur doldurulmadığı gibi bir rapor da getirilmiyor. Neden böyle davranıldığını bilmediğini belirten Dere, “Böyle olunca biz yasal şikayetlere, ihtarlara, davalara başladık. Çünkü olası bir riskten bahsediliyor. Geldiğimiz noktada bu çukurun yarıya yakını dolduruldu. Bu dolgunun yeterli olduğuna dair rapor da alıp bunu bizimle paylaştılar” diyor.

Çukurun yarısı doldurulup Sun Plaza açısından bir risk olmadığına dair rapor alınsa da dedikoduların önü kesilemiyor. Başından itibaren bu inşaatın Sun Plaza’da bir riske neden olup olmadığını veya bir bir risk oluşturma ihtimaline karşı birkaç kez inceleme yaptırdıklarını belirten Dere, “Dolgunun yeterli olduğu ve Sun Plaza açısından bir riskin söz konusu olmadığına dair yakın zamanda bize de bir rapor ilettiler. Zaten biz başından beri bir sorun olmadığını biliyorduk. Ancak çıkan dedikoduların önüne geçmeye çalıştık ve binamızı incelettik. Şu anda binamızda hiçbir sorun yok. Temelde herhangi bir kayma ya da sıkıntı yok. Ancak ‘alınması gereken bir önlem var mıdır’ diye düşünüp bize iletilen son raporun üzerine biz bir kez daha başka bir üniversiteye yeniden inceletme yaptırıyoruz. Neden? Çünkü biz her türlü önlemi, çalışanlarımız, bu binaya giren çıkan herkes adına almak yükümlülüğündeyiz. Bu nedenle çok sayıda uluslararası firmadan rapor aldık. Örneğin İngiltere’ye gönderdik raporları, bu raporlar doğrulandı. Bizim lehimize raporların hepsi. Yetinmedik karşı taraftan da rapor istedik. Onlar da aldılar, yine yetinmedik bu raporu da inceletiyoruz. Ben bunu kısaca özetledim ama tam bir yıldır şirketimizin hem teknik elemanları hem de biz, her gün bu işle uğraşıyoruz. İpin ucunu bırakmak istemiyoruz” diyor. HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

Ekmeleddin İhsanoğlu'ndan, Erdoğan ve Demirtaş'ın hesaplarına 1000'er TL

RADİKAL – Cumhurbaşkanı adayı

Ekmeleddin İhsanoğlu

, Cumhurbaşkanlığı

seçim

çalışmaları için

bağış

ve yardım toplanma döneminin başlamasının Erdoğan ve Demirtaş’ın destek hesaplarına “sembolik” olarak 1000’er TL yatırarak, “Seçim kampanyası döneminin centilmence geçmesi” mesajı verdi. Hürriyet

‘ten Okan Konuralp’in haberinde İhsanoğlu’nun kendisi adına açılan destek hesabına da bağışta bulunduğu belirtildi.

CHP'den bedelli askerlik atağı

CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören, 28 yaşından gün almış askerlik yükümlülerinin bedel ödemek suretiyle askerlik hizmetini yapmış sayılmaları için kanun teklifi verdi.

Teklife göre, 28 yaşından gün almış ve Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu ile Askerlik Kanununa tabi yükümlüler, istekleri halinde, 15.000 Türk Lirası parayı ödemeleri şartıyla temel askerlik eğitimine tabi tutulmaksızın askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılacak.

Başvuruda bulunanlar, öngörülen miktarı başvuru sırasında def’aten ödeyebilecekleri gibi, yarısını başvuru sırasında diğer yarısını ise başvuru tarihinden itibaren altı ay içinde de ödeyebilecek.